Enflasyonla mücadele var(mış) gibi yapılacak

Ekonomide kritik bir haftaya başlıyoruz. TBMM'de başlayacak bütçe görüşmeleriyle birlikte Merkez Bankası'nın kritik faiz kararı gelecek. Hem yapılan açıklamalar hem de bütçe rakamlarından anlıyoruz ki; iktidar yine enflasyonla mücadele yapıyormuş gibi gözüküp, durumu idare etmeye çalışacak.

Bu hafta TBMM'de 2026 yılı bütçe gelirlerini artırmak için açılan yeni vergi paketi de tartışılmaya başlayacak. Pakete emlak vergisinde yapılacak düzenlemeler eklenecek, elektrik ve doğalgazdaki indirimli tarifenin küçültülmesi için yapılacak düzenlemeler de gündeme gelecek.

Açıklanan bütçe dengeleri ve yapılan açıklamalardan; 2026'da gelirlerin artırılıp bütçe açığının milli gelire oranının aynen korunması, bununla birlikte faiz dışı fazlanın artırılmasına özen gösterileceğini anlıyoruz. Bununla birlikte, Bakan Şimşek'in söylediği gibi; borçlanma gereği azaltılarak, piyasadaki fonların daha fazla özel sektöre akması sağlanmaya çalışılacak.

Bütçede mali disiplinin kalitesi düzeltilmeye çalışılacak ama "enflasyonla mücadeleye mali katkı" konusunda yine yetersiz kalınacağı çok açık. Ekonomik programın başlamasından bu yana, "enflasyonla mücadele nasıl sadece para politikası üzerine kurulduysa, 2026 yılında da fazla bir şey değişmeyecek" gibi gözüküyor. Yani 2026 yılında yine, enflasyon, faiz ve kur üzerinden yürüyecek, kısır ekonomi tartışmalarının içinde alacağız.

Hazine'nin eski Kamu Finansmanı genel müdürlerinden, TEPAV Direktörü Coşkun Cangöz yaptığı değerlendirmede, "2026 bütçesine OVP ile uyumlu olmasına karşılık, enflasyonla mücadele bütçesi denilemeyeceğini" belirtiyor. Cangöz "Bütçedeki harcama ve gelir artış oranları, OVP'nin dezenflasyon patikasını aşan bir genişlemeye işaret ediyor." diyor. 2026 yılı bütçesinde hedeflenen giderler bir önceki yıl bütçesine göre yüzde 28.5 oranında artarken, gelirlerin ise yüzde 26.5 arttığını belirterek, "Bu iki oranının da OVP'deki yüzde 16'lık enflasyon hedefinin yaklaşık 10 puan üzerinde" olduğunu hatırlatıyor.

TEK HANELİ ENFLASYON HAYAL

Cangöz, özetle; 2026'da yeterli mali sıkılaşma olmayacağını çünkü tablonun, aynen 2025'deki gibi; "mali disiplinin, korunmasına rağmen para politikasının dezenflasyon çabasını azalttığı bir tablo" görünümü verdiğini söylüyor. Dolayısıyla yine; fiyat istikrarından söz edilmesine rağmen büyüme ve istihdamı korumanın öncelikli olmaya devam ettiğini