Anketlerde halkın ekonomik beklentilerinin bozulmaya devam ettiği görülüyor. AKP'nin beklenti anketlerinde de bozulma görülüyor ama dış faktörlerin etkisi öne çıkarılıyor. Muhalefetin "ekonomideki bozulmada tek sorumlunun kötü yönetim olduğu" gerçeğini, belli ki daha iyi anlatması gerekiyor.
Genel kanı; AKP iktidarı, "söyleyecek sözü kalmadığı halde seçimi yeniden kazanmak" için muhalefete savaş açtı. Demokrasi ve hukuk devletinin temel ilkelerini bile çiğneme pahasına, bu savaşı sürdürdüğü görülüyor.
Son dönem ortaya çıkan "belediye soruşturmalarında avukat ve yargı mensuplarının yer aldığı rüşvet haberleri" savaşın başka bir boyutunu ortaya çıkardı. Yazılan rakamlara bakıldığında bu boyuta; "belediyelerde kaybedilen büyük rant mekanizmasının yeniden ele geçirilme çabası" denebilir.
19 Mart'la başlayan siyasi yargı baskısına direnmek için, ana muhalefet, enerjisinin büyük kısmını buraya harcamak zorunda kalıyor. Bunu iyi yönettiği görüşü hakim. Bununla birlikte milliyetçiği hortlatan çözüm süreciyle ilgili tavrını da, popülizme kaçmadan, ortaya koyma cesareti gösterdi. Tüm bunları oy oranını artırmaya devam etmek için, dengeli bir biçimde yönetmesi gerekiyor.
CHP'nin, büyüyen oy oranlarını yükseltip, AKP'nin oyunu bir basamak daha aşağı indirmek için, tüm bunların yanında "ekonomide alternatif olduğunu gösteren programları ortaya çıkarma ihtiyacı" olduğu ortada. Günlük ekonomik sorunlar üzerine yapılan konuşmalar ve vaatlerin ötesinde, "genel bir vizyonla ekonomik program dizaynı gerektiği" zaten bir süredir konuşuluyor.
Bu kadar büyük bir kavgada, CHP yönetiminin uğraştığı bunca büyük sorunlarla birlikte, böyle bir çabaya odaklanmasının zor olacağının farkındayız. Ancak bir yandan da bu çalışmaların sürmesi, en azından sıcak seçim dönemine girildiğinde kullanmak üzere hazır edilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.
AKP SUU DIŞARIYA ATMA ABASINDA
Dün Ekonomim gazetesinde yer alan Beste Karalar'ın haberinde; AKP'nin yaptırdığı son ankette, 2026 yılına ilişkin ekonomik beklentilerin karamsarlaşmaya devam ettiği yazıyordu. AKP ankette, belli ki propaganda için kullanmak üzere; halkın beklentileri yanında, iç ekonomik gelişmelerin yanı sıra, dış ülkelerde yaşanan gelişmelerin Türkiye ekonomisine etkilerini araştırmış.
Araştırma sonucu yapılan analizde "2026 yılına yönelik Türkiye ekonomisi beklentileri genel olarak kötümser bir tablo çizmektedir. Buna göre; katılımcılardan