Meme estetiği, günümüzde kadınların en çok tercih ettiği estetik cerrahi işlemler arasında yer alıyor.
Göğüslerin şekil, boyut ve simetrisinde yaşanan sorunların düzeltilmesine yönelik yapılan bu operasyonlar, yalnızca estetik kaygıları değil, aynı zamanda psikolojik ve fiziksel rahatlığı da beraberinde getiriyor.
GÜVEN ARTIRIYOR
Göğüslerde görülen şekil farklılıkları, büyüklük sorunları, sarkmalar veya asimetriler kadınların yalnızca sağlığını değil, özgüvenini de olumsuz etkileyebiliyor.Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Dr. Güllü Korkmaz Solmaz, gazetemize yaptığı özel açıklamada, meme estetik operasyonlarının, kişinin kendine olan güvenini artırdığını belirtirken en uygun zamanın ise sonbahar ve kış ayları olduğunu söylüyor.
AMAÇ DOĞAL BİR GÖRÜNÜM ELDE ETMEK
Meme estetiğine olan ilgi son yıllarda oldukça artmış durumda. Kadınların bu ameliyatları tercih etme nedenleri farklılık gösteriyor. Kimi doğuştan gelen küçük göğüslerinden rahatsız olurken, kimi doğum ya da kilo değişiklikleri sonrası sarkma ve hacim kaybı nedeniyle başvuruyor. Bazı hastalar ise iki göğüs arasındaki belirgin boyut farkını gidermek için başvuruyor. Buradaki ortak ise amaç, doğal görünümlü ve kişinin bedenine uyumlu bir sonuç elde etmek oluyor.
SADECE BÜYÜTME AMELİYATLARI YAPILMIYOR
Meme cerrahisi dendiğinde toplumda akıllara genellikle büyütme ameliyatları geliyor. Oysa ki göğüs büyütme, küçültme, toparlama ve asimetri düzeltme en sık uygulanan yöntemler olarak öne çıkıyor. Büyütme ameliyatlarında genellikle silikon implantlar veya kişinin kendi yağ dokusu kullanılıyor. Küçültme operasyonları ise özellikle boyun ve sırt ağrısından şikâyet eden kadınlar için sağlık açısından büyük fayda sağlıyor. Sarkma şikâyetiyle gelen hastalarda ise toparlama ameliyatları ile daha dik ve estetik bir görünüm elde ediliyor.
ZAMANLAMA DOĞRU YAPILMALI
Bir diğer önemli konu ise ameliyat için doğru zamanı seçmek. Özellikle çocuk sahibi olmayı planlayan kadınların, doğum ve emzirme süreçlerinden sonra operasyon yaptırmaları en doğru tercih olarak öne çıkıyor. Bu sayede hem elde edilen sonuçlar daha kalıcı oluyor hem de operasyon sonrası yaşanabilecek şekil değişikliklerinin önüne geçiliyor.