Maçı televizyondan izledim. Yayın 1970'li yıllardaki gibiydi. Tek kamera ile uluslararası bir organizasyon izlemek hiç normal değil. Reklam panolarında illegal reklam çıkar endişesi vardı. 2025 yılında böyle bir maç izleme ortamı olması çok üzücü. Bu işin acil şekilde çözülmesi gerekiyor. Milli Takım'ın yakın gelecekte oynayacağı çok önemli maçlar var. Onları da böyle tekrarsız, yakın çekimsiz izlemeyiz umarım.

Macaristan hemen golü bulmak için presle başladı maça. Agresif davranmaları normaldi. İlk maçtaki gibi bizim yarı sahamızda temaslı oyunu tercih ediyorlardı. Biz sakin görünüyorduk ama başlangıçta bir gol yeseydik Macarların tam istediği ortama dönerdi maç. Uğurcan'ın kritik kurtarışından sonra oyuna denge getirmeyi başardık. Savunmaları öne fazla yerleşip risk alıyordu. Bu oyun tarzından kesin faydalanacaktık. Hakan Çalhanoğlu'nun klas penaltısından sonra rakip hemen bütün riskleri aldı.

Bizim takımın en iyi özelliği çabuk oyuncu sayımızın fazla oluşu. Oğuz bu sezonun en çok dikkat çeken oyuncularından biri. Yine ön plana çıktı. Arda Güler, Oğuz'un asistini çok iyi değerlendirdi. Macaristan için hüzünlü son, devre biterken yaşanmıştı. İlk golde penaltıyı alan ama sarı kartla oynayan İsmail'i oyundan almak doğru karardı. Arda Güler maç kondisyonu eksiği nedeniyle maalesef 90 dakikayı tamamlayamıyor. Onun için karar zamanı geldi. Düzenli forma giyeceği bir takıma transfer olursa hem Milli Takım'a hem de kendine büyük fayda sağlar, uçar gider!