Şampiyonluğa az kaldı

Fatih Tekke, kupa finalini düşünüp bu maç için değişime gitmişti. Bazen kulübeden gelen oyuncular beklenmedik performans sergilerler. Top Galatasaray'ın kontrolündeydi ama pozisyonlara giren, golleri kaçıran, topu direkten dönen Trabzonspor'du.

Okan Buruk'un sahadaki on biri, sanki ayaklarına gülle bağlanmış gibi yavaş kaldı. Barış ve Yunus kayıptı. Bu yüzden Osimhen hiç top alamadı ve etkisini gösteremedi. Sallai ile Jakobs hücum yönünden sıfır katkı ile oynadılar. Sara orta alanda büyük verim gösteremedi. Oyuncular herhalde rotasyona gitmiş Trabzonspor'un gösterdiği reaksiyonu hiç tahmin etmiyorlardı. Bu yüzden stresli bir ilk yarı yaşamıştı Galatasaray. Vişça savunmanın dengesini çok bozmuştu. Muslera'nın üst üste 2 kurtarışı 'Maç kurtaran kaleci böyle olur' düşüncesini bir kez daha kanıtlar gibiydi.

Özellikle 60. dakikadan sonra kendine gelmiş ve rakip yarı sahada daha organize olan bir Galatasaray izlemeye başlamıştık. Trabzonspor çıkmakta zorlanıyordu. Arka arkaya kazanılan kornerlerin içinde Lemina'nın direkten dönen topu vardı. Gol sinyalleri başlamıştı. Sahneye Abdülkerim çıktı. Vurduğu kafa ile Galatasaray öne geçmişti.

Gol sonrası fazla bir şey değişmedi. Galatasaray yine kontrollü oyunu tercih etmeye devam etti. Strateji bu defa ani ataklarla Trabzonspor savunmasını zorlamaktı.