Navakt

Prag tarih ve romantizm içeren çok önemli bir şehir. Sparta Prag bu tanımın tam aksi sert ve temaslı futbolu benimsemiş
yapısını maç başlar başlamaz gösterdi. Gol atmaya şiddetle ihtiyaçları vardı. Galatasaray sakin kalmaya çalışırken ilk maçın
tehlikeli savunmacısı Preciado süratine uygun pası Kairinen'den alır almaz topu sürdü ve sonrasında golü attı. Muslera çıksa acaba Preciado klas vuruşu yapabilir miydi Emin değilim.

Gol, Galatasaray'ın kendine gelmesine neden olmuştu sanki. Kerem ve Barış savunmayı yıpratmaya başladılar. Mertens olumlu işlerine devam etti. Takım iyi baskı yapıyordu. Havada bereberliğin kokusunu hissedebiliyordunuz. Abdülkerim golü attığında Sparta Prag'da moraller sıfıra inmişti bile.

Taylor ikili mücadelelerde tatlı sert oyuna izin veren bir hakem. Dün ayağa kasıtlı basmalar ve topla karışık faullü hareketlerde tatlılık falan kalmadı. Net sertlik ortaya çıktı.

İkinci devrenin 15 dakikalık bölümünde kriz yaşadı Galatasaray. Çıkamadı, baskı yedi ve pas hataları çoğaldı. Bunun sonucu rakibin gol pozisyonlarına girmesiyle sonuçlandı. Mertens yorulmuş, Kerem etkisini kaybetmişti. Zaha ve Oliveira değişiklikleri oyunu iyileştirmedi. Ritim bozulmuştu. Kaan Ayhan'ın kırmızı kart görmesi ile Prag'da gerilim filmi başlamıştı.