Kazanmayı öğrenmiş takım

Öyle ya da böyle, kazanmayı biliyor Fenerbahçe Kendisi gibi Avrupa'dan grup lideri çıkan ve altı maçtır yenemediği Sivasspor karşısında, ilk yarıda rakibi, ikinci yarıda bir kişi eksikliği yüzünden zorlansa da kazanan Fenerbahçe, Süper Lig'e büyük ara öncesi en önemli eşiği aştı. Hafta arası olmasına karşın dolu tribünler önünde moralli ve özgüvenli Fenerbahçe, maça her zamanki gibi baskılı başladı. Hatta ilk iki dakikada iki kere Sivas kalesini gördü. Ancak uzun sürmedi. Dersine çok iyi çalışmıştı Rıza Çalımbay. Bir kere Fenerbahçe'nin ofsayt tuzağını çözmüştü. Sonra orta sahadaki baskı ile Fenerbahçe hücumlarını orta saha ve savunması arasına sıkıştırıp eritti. Dakikalar ilerledikçe orta sahanın hakimi Sivasspor'un forvetleri kanatlardan aktı ve Fenerbahçe kalesine baskı yapmaya başladı. Bu baskı arttıkça Fenerbahçe savunması öne çıkmakta tereddüt etti. Fenerbahçe orta sahası hücuma katkı sağlamak yerine savunmasına yardıma koşmak zorunda kaldı. Rakip ceza sahasına daha çok giren taraf bile Sivasspor'du ilk yarıda. Maç bir süre YatabareSaba ile Fenerbahçe kalecisi Altay arasında geçti. Bir de Alioski'nin engellediği yüzde yüz gol vardı. Fenerbahçe'de önde bir şeyler yapmaya çalışanlar da vardı ama sürekliliği yoktu. Emre ve İrfan Can bile çok etkili değildi. Valencia ise maç boyu iyice hırpalandı. Topla buluştuğunda ayakta kalabildiği tek pozisyon rakip ceza yayı önünden serbest vuruş kullandığındaydı neredeyse. Maçın ilk yarısı bitmeden Fenerbahçe Jesus hamlelerine fena halde ihtiyaç duyar haldeydi ama Portekizli hoca ikinci devreye de aynı takımla başladı. Bu çok bir hata oldu. İkinci yarıda önde baskı ile kendi oyununa dönmek isteyen Fenerbahçe, iki dakika sonra Batshuayi'nin ikinci sarı kartıyla 10 kişi kaldı. Jorge Jesus Batshuayi'e çok kızarken muhtemelen onu değiştirmediği için kendini de suçluyordu. Ancak Sivasspor Fenerbahçe'den daha yaşlı ve daha yorgun bir takımdı. Üç günde bir maç oynadığı geride kalan süreçte rotasyon yapacak kadrosu bile