UEFA Avrupa Ligi'ndeki Gilloise maçından önce, "Sıradan bir maç değilmiş derbi, acısı üç kat fazla... Dinamikleri değiştireceğim ve bu rotasyon amaçlı olmayacak" diye bir cümle kurmuştu Jose Mourinho.
Kadıköy'de Belçika ekibine karşı 25 dakika mahkum oynayan Kanarya, güç de olsa maçı kazanmıştı. Antalya karşısında sahaya çıkan ilk 11 şaşırtıcı... Fred'in olmamasına parantez (!) açmadan önce Osayi'nin sakat olduğunu biliyoruz ama hocanın, Mert Müldür'ü onun önünde gördüğünü de biliyoruz.
Geçen yıl Osayi'nin önünde oynayan İrfan'ın da o bölgede Tadic'in gerisinde görüldüğünü de... Peki hocanın isteğiyle 20 milyon euroya alınan En-Nesyri, 11 yaş küçük olduğu halde neden Dzeko'nun önünde görülemiyor (!) Belli ki bazı dinamikler değişmemişti...
Üstelik formayı hak ettiği 'konuşulan' Becao da bir varmış bir yokmuş durumuna düştü. Szymanski'nin kaçırdığı pozisyon sadece Polonyalı oyuncunun değil diğer futbolcuların da motivasyonunu bozdu. Özgüven olarak geriye gitmiş bir Fenerbahçe gördük ilk yarıda.
Maximin hep gayretli solda, zorluyor, deniyor ama bazı şeyler eksik. Açtığı ortalar doğrudan kalecide. 46'da çıkanlar İsmail-Djiku, girenler Fred-Kostic. İsmail, derbide de 46'da alınmıştı, yine alındı.
Peki sorun İsmail'de mi Derbide ikinci yarı oyundan çıkarılan Djiku da Antalya'da 47'yi göremedi. Hadi onun sarısı vardı... F.Bahçe adına olumlu görünen şey daha katı bir emniyet olmasıydı. Ama ilk yarıda hücum yine karanlık ekran.
Tadic'le golü buldu Kanarya fakat kenarda ısınan İrfan ve Nesyri, yeleği geri bıraktı. Statta da "İrfan İrfan" sesleri bir süreliğine dindi. Skor getireceği düşünülen oyunculardan, gol gelince vazgeçildi. İkinci yarıda oyuna giren Fred, çehreyi değiştirdi.