Galatasaray bir sezonun emeğini taçlandırmak için sahada. Fenerbahçe ile verilen şampiyonluk mücadelesi geçen sezona göre biraz daha rahat geçti onlar için.
Saha dışı olaylarına hiç girmeyeceğim ama sahada Galatasaray şampiyonluğu hak etti. Zira Fenerbahçe ile oynanan iki maçtan birini kazandı, birinde berabere kaldı.
Fenerbahçe, ligde çok daha zor günler geçiren Beşiktaş'ın bile Galatasaray'a vurduğu darbeyi vuramadı. Futbolu uzun yıllardır takip edenler bilir ki, İstanbul takımları şampiyonluk yarışında kapışıyorlarsa derbilerde üstün olan hep avantajlıdır.
Galatasaray da bu sezon hem derbilerde hem de yarışın genelinde üstün geldi. Buna karşılık Fenerbahçe 4 derbi maçtan sadece 1 puan aldı. Haliyle kayıp hanesindeki 11 puanı rakiplerden al, Fenerbahçe'nin hanesine yaz, Galatasaray'ın yerinde onlar olurdu.
Yapıyla, kapıyla insanların zihnini bulandırmaya gerek yok. Hesap bu kadar açık ve basit. Dün Rams Park'ta şampiyonluk maçına çıkan Galatasaray'ın hiç rehavete kapılmadığını ve ne kadar motive olduğunu bir defa daha gördük.
Osimhen ve Muslera farkını da gördük. Şampiyonluk hedefi n varsa, Muslera gibi kalecin olacak. Adam Kayserispor'un daha maç golsüzken öne geçmesini önledi. Hem de nasıl bir kurtarış. Öyle açı kapatarak geliyor ki, rakip forvetin bocalamaması imkansız.
Buna rağmen Kayserili oyuncunun vuruşunu eliyle çeldi. Sonra Osimhen sahneye çıktı. Adam her yerde, her koşulda golcü. Eğer çalışarak yaptılarsa alkışlarım. Barış Alper'i yanına alıyor, onun omuzuna basarak en yükseğe çıkıp kafayı vuruyor.