Trabzonspor'da Şenol Güneş'in ismini taşıyan statta kuşkusuz Beşiktaş'ın hocası için çok duygusal bir atmosferden söz etmeliyiz. Ancak bu atmosferin Şenol Hoca'nın kararlarını da bu denli etkileyeceğini düşünmemiştik. Yılların tecrübesi resmen eski köye yeni adet getirme çabasına girmiş.

İstanbul'a maçtan bir gün önce gelen Aboubakar'ı ilk 11'e koymadığını görünce, Amokachi'nin uçakla maça yetiştirildiği günler geldi aklıma.

Keza Masuaku da kulübedeydi. Eminim sadece ben değil, birçok kişi Şenol Hoca'nın bu kararlarını eleştirecektir. Buna karşılık Bjelica, takımla sadece iki idmana çıkan Paul Onuachu'yu ilk 11'e koymuştu. Üstelik milli maçtan yorgun dönen Enis Bardhi de ilk 11'deydi.

Trabzonspor, Şenol Güneş'in bu 'İlk yarı durumu idare edeyim, ikinci yarı bakarız' hesabıyla sahaya sürdüğü kadroya karşı ürkekti. Zira ilk haftalarda alınan kötü sonuçların Trabzonspor'da ciddi bir özgüven kaybına neden olduğu gün gibi ortadaydı. Zira kendi evinde coşkulu ve rakibi baskı altına alan bir görüntüde değildi Trabzonspor. Beşiktaş ilk yarıda doğrusu daha çok hücumu düşünen ve gole yakın olan taraftı. Ancak Mendy'nin inanılmaz bir şekilde kazandığı top, sonrasında Bardhi'nin ortası ve Onuachu'nun 'Ben bunun için buradayım' dercesine vurduğu kafa Trazonspor'u öne geçirdi.

Futbol böyledir. Bazen olmadık işler olur, olacak işler olmaz.