Terapi seansı

Derbide yaşanan hayal kırıklıklarından sonra kupada Gaziantep maçı bir anlamda terapiydi. Hem oyuncular hem de Mourinho için kötü anıları geride bırakmak için ilk eşik.

Gaziantep'e tedbirli gelen ve takımın başında yer alamayan Portekizli Hoca'nın, G.Saray yedek kulübesi çin 'Maymun gibi zıplıyorlar' lafı hafta içi çok tartışıldı. Bence gereğinden fazla abartılan ve anlam yüklenen bir deyim.

Ama Mourinho gibi bir tecrübe rakiplerine böyle bir koz verirse, onlar da bunu kullanır. O yüzden onu 'ayrımcılıkla' suçlayanlara kızana kadar kendine de kızmalı. Bu atmosferde başlayan maçta gördük ki Mourinho ideal kadorsunda çok fazla değişiklik yapmamış.

Belli ki kupada bir kazaya kurban gitmek istemiyor. Mert Hakan, Osai, Irfancan ve Talisca 11'deydi. Kilidi açan da Talisca oldu. Talisca'nın kalitesini konuşmaya gerek yok. Rüştünü defalarca ispat etti. Her gittiği takımda forvetler kadar gol atan bir oyuncu.

Ama Fenerbahçe'ye tam anlamıyla hazır gelmemesi, takıma yabancı olması onun temel handikaplarıydı. Oynadıkça, uyum sağladıkça daha çok katkı vereceğinden eminim. Ama bu sezon için atı alan Üsküdar'ı geçmiş gibi. Fenerbahçe için bir başka atıl yetenek de Irfancan Kahveci.

Kumaşı çok iyi ve yaratıcı bir oyuncu. Ama ne yazık ki o da kopuk kopuk oynuyor. O yüzden ne tam anlamıyla Fenerbahçe'ye ne de Milli Takım'a katık sunabildi. Futbolunun olgunluk dönemini yaşaması gerekirken, sakatlıklar ve başka nedenlerle hep ikinci planda kaldı.