Şimdi hoca düşünsün!

Galatasaray'ın, Kopenhag karşısında çok çetin bir mücadele vermesi, 1 puan alırken bile çok zorlanması açıkçası bir başka Danimarka ekibiyle oynayacak olan Fenerbahçe için göz korkutucuydu. Zira Nordsjaelland, ligde 8 maç sonunda üçüncü sıradaydı ve Kopenhag'ın sadece 2 puan gerisindeydi.

Üstelik İsmail Hoca'nın maçtan önce, "Rotasyon yapacağım" açıklaması endişelerimizi daha da artırmıştı. Zira bugüne kadar düzenli forma giymemiş ve bir arada oynamış futbolcuların ne kadar uyum sağlayacakları tam bir muammaydı. Bu futbolcuların bazılarının satışa çıkartıldığını ancak son anda mecburen elde kaldığını düşünürsek, gerisini siz hesaplayın.

Ama buna rağmen dün maçın başından itibaren ki burada 3-0'dan sonraki rahatlığı istisna tutarsak- Fenerbahçe'nin rakibini sahadan silen bir oyun ortaya koyduğuna şahit olduk. O kadar istekli, arzulu ve uyumlu bir takım vardı ki sahada herkes birbirinin boşluğunu kapattı, izleyenlere de keyif veren bir takım ortaya çıktı. İlk yarıyı Crespo ve Batshuayi'nin golleriyle iki farklı önde kapatan Fenerbahçe, rakibinin puan umutlarını da bitirmişti. Bu psikolojinin ikinci yarıya da bizim adımıza pozitif yansıyacağı gün gibi ortadaydı.

Nitekim Fenerbahçe soyunma odasından da adeta golle döndü. İkinci yarı başlar başlamaz Serdar Aziz'in biraz da şansla filelere giden topu, herkesi daha bir havaya soktu. Tek sıkıntı, golden sonraki rehavet ve bunun getirdiği düşüştü. İsmail Hoca'nın müdahalesine kadar bu sorun devam etse de, takviyelerle takım yeniden agresif oyununa geri döndü.