Son anda Ziraat Türkiye Kupası'na katılma kararı veren Fenerbahçe'nin, bu kararının ne kadar doğru olduğunu dün gördük.

Ligde oynayamayan ve yeni gelen oyuncuların form tutması, formda kalması ve gelişmesi için kupa maçları adeta resmi hazırlık karşılaşması.

Mourinho da dün kadro seçimini bu felsefeyle yapmıştı. Skriniar-Çağlar ikilisini bu maçta görme arzusu, büyük olasılıkla lig provası mahiyetindeydi.

Belki Erzurumspor'a karşı bu denemenin başarılı olacağını ancak daha dişli rakipler karşısında hata yapabileceğini düşünürsünüz. Ama bir yerden başlamak gerekiyorsa, doğru yer burasıydı.

Elbette Carlos ve Yusuf'un oyuna girer girmez sakatlanması hesapta yoktu. Ben bu oyuncuların yeteri kadar ısınmadan girdiğini ve sakatlığın bundan kaynaklandığını düşünüyorum.

Tabii bir de Djiku var. Umarım durumları ciddi değildir. Mourinho aynı şekilde Talisca'yı da 60 dakika oyunda tutarak onu lig için hazırlamaya çalıştı.

Talisca'nın klası tartışılmaz ama form durumu konusunda şüphelerimiz vardı. Dün de bu konuda epey yol kat etmesi gerektiğini gördük.

Attığı klas gol ve pozisyon alma konusundaki ustalığıyla Fenerbahçe'ye bu zor yarışta belki de en fazla katkı sağlayacak yeni transfer olacaktır.

Talisca'nın takımla çalışıp, alıştıkça verimliliğinin artacağını düşünüyorum. Ama hala bek pozisyonlarında Fenerbahçe'nin sıkıntı yaşayabileceğini hatırlatmak lazım.

Hiç kimse şartlarını kabul etmediği için mecburen Fenerbahçe'de kalan Cengiz Ünder ile ilgili de burada birkaç söz etmek istiyorum.

Cengiz, oynadığı takımlarda teknik direktörün kozuyken, Milli Takım'ın değişmeziyken neden buralara kadar gerilediğini kendisine bir sormalı ve yanlışlarını azaltıp, doğrularını pekiştirmeli.

Yetenekli çocuk ama bu yeteneğini kullanma konusunda başarılı ve becerili olduğunu söylemek mümkün değil.