REKABETTE ASALET ŞART!

Geçen sezon futbolu yönetenlerin kavgaları, ülkenin dünyadaki imajına çok büyük zarar verdi. Tek temennimiz yumrukla, tekmeyle, küçük sıyrıklarla atlatılan bu kavgaların yeni sezonda devam etmemesi. Ama görünen o ki daha beter olacak. Zira futbolu yönetenler ya da yönetmeye aday olanlar ağıza alınmayacak sözlerle rakiplerine saldırmaya devam ediyor. 'Sinek ikili'ler, 'Fetöcü'ler, 'Yalancı, dönek'ler havada uçuşuyor. Elinizde hiçbir delil ve ispat olmadan insanlara böyle yakıştırmalar yapamazsınız. Saygı görmek istiyorsanız, önce saygı göstereceksiniz. Rakibinizin başarılarını gayrimeşru, kendi başarılarınızı meşru göstermek için attığınız taklalara kimse inanmıyor bilesiniz. Eskiden de insanlar birbirine takılırdı, şakalaşmalar, kızdırmalar, hararetli tartışmalar... Ama bu seviyesizlik, bu pespayelik yeni çıktı. Rekabette, asalet ilkesini kaybettik. Üstelik bu pespayeliği normalleştiren bir süreç yaşanıyor. Sosyal medyada ortalığı yangın yerine çevirmeye çalışan 3-5 fanatiğe hoş görünmek için, milyonların en büyük zevkini bu hale getirmeye kimsenin hakkı yok. Sporda rakibe gösterdiğiniz saygı, aslında kendinize gösterdiğiniz saygıdır. Boks maçında yediği yumruklardan sonra maçı kaybetmesine rağmen rakibinin elini sıkıp, onu tebrik eden metanete ve asalete ihtiyacımız var. Süleyman Seba'lara, Özhan Canaydın'lara, Lefterler'e, Metin Oktay'lara ihtiyacımız var. Bu futbol ikliminden ne uluslararası başarı çıkan ne de futbolcu yetişir. Milli Takım kadrosuna bakıyoruz, oyuncuların yarıdan fazlası Avrupalı. Bu da gösteriyor ki sorun bizim çocuklarımızda değil, futbol ikliminde. 3.5 milyonluk Türk nüfusundan bu kadar yetenek çıkıyor da 80 milyonluk ülkeden çıkmıyorsa kulüpleri yönetenler kendine çeki düzen vermeli. Bir de yaşadığı ülkenin takımlarını seçen İlkay Gündoğan, Kerem Demirbay, Emre Can gibiler var. Yani malzemede sorun yok, malzemeyi işleyenler sorunlu. Yanı başımızdaki 10 milyonluk Yunanistan bu sezon futbol ve basketbolda iki uluslararası kupa kazandı. Üstelik Avrupa şampiyonlukları bile var. Kendi yanlışlarınızı örtmek için başkalarını suçlama ve aşağılama çabası belki bugünü kurtarır ama geleceği kaybettirir.