Galatasaray sezona şampiyon gibi başladı, bitime 3 maç kala şampiyonluğunu ilan etmesine rağmen, şampiyon gibi bitirdi. Umarım, Galatasaray'ı eleştiren rakipleri de dün oyuncuların ligi bitirmelerine rağmen ne kadar motive olduğunu görüp, kendilerine bir ders çıkarmışlardır.
İşte Galatasaray'ın son yıllardaki farkı bu. Her zaman kendini motive edecek bir şey buluyor. Bazen giden için, bazen gelen için, bazen taraftar için, bazen başkan, bazen de hoca için. O meşhur reklamda olduğu gibi motive olmak için 'Bahanesi çok.'
İlk yarıda Galatasaray bencillik hastalığına tutulmasa fark olurdu. Tek hovardalığı da buydu aslında Galatasaray'ın. Diğer maçlarda topu Osimhen'le buluşturmaya özen gösterirlerdi, dün önüne gelen kaleye vurdu, herkes kendine istatistik yapmak peşindeydi.
Belli ki Okan Buruk uyardı, ikinci yarı durum biraz düzeldi. Osimhen dün de bunu yapanlardan biri değildi. Bütün sezon boyu olduğu gibi hücumda hep doğru adamı aradı, penaltı kazandırdığı pozisyonu da Mertens'in atmasına destek verdi.
Zaten G.Saray taraftarını en çok etkileyen de onun kendinden çok takımın başarısı için savaşması. Galatasaray dün 3 önemli yıldızına veda etti. Muslera, Mertens ve büyük olasılıkla Osimhen de gidecek. Üçü de yerleri kolay dolacak oyuncular değil.
Mertens hadi bir nebze çözülür. Zaten sezon içinde de yavaş yavaş sistemin dışına çıkmıştı. Ama Galatasaray en çok Muslera'yı arayacak. Onun en kritik zamanlarda yaptığı kurtarışlarla takımı nasıl dirençli hale getirdiğini ve yarışta tuttuğunu biliyoruz.