Kuşkusuz ligin en kritik maçı. Galatasaray açısından kritik ama Fenerbahçe açısından ekstra kritik bir maç.

Kaybederse şampiyonluk yarışından tamamen kopacak ve iç tartışmalar alevlenecek. Kazanırsa hem yarışın ivmesini ele geçirecek hem de 3 puanlık fark için G.Saray'ın tökezlemesini bekleyecek.

Bu kadar kritik bir karşılaşmaya TFF'nin yabancı hakem atamasını ben olumlu buluyorum. Galatasaray'ın evindeki ciddi taraftar baskısı her hakemi etkiliyor. Ancak dün gördük ki Vincic iki tarafın da lehine ve aleyhine belki küçük düdükler çaldı ama standart eşitti.

Eyyam yapanlara asla tolerans göstermedi. Gördük ki basit pozisyonlarda kendini yere atanlar hemen ayağa kalkıp, devam ettiler.

Hakeme yönelik küçük etkileme girişimleri de kulübelere gösterilen sarı kartlarla sindirildi. İki takımın da dün bu minvaldeki mücadelesinin ilk yarısı golsüz sona erse de keyifli ve kora kor bir mücadele vardı.

Ancak Fenerbahçe orta sahada Galatasaray'a göre daha pasif kaldı. Oyun kurmakta ve top tutmakta zorlandılar.

Fenerbahçe'nin kazandığı topların pek çoğu bu alandaki ikili mücadelelerde kaptırıldı. Mourinho'nun bu kadar önemli bir maçta genç ve tecrübesiz çocuklara yer vermesini doğrusu çok anlamlı bulmadım.

İkili mücadelelerde sertlik dozunu bazen ayarlayamayabilir ve takımı yakabilirler diye düşünmeden alamadım kendimi.

Galatasaray savunmasının da Fenerbahçe'nin uzun forvetlerinin savunmada gayet başarılı olduğunu söylemeliyim.