Kalite farkı büyük

Bütün hafta Barış Alper Yılmaz'ın idmanları boykotuyla uğraşan Galatasaray, Kayseri deplasmanında konsantrasyonundan hiçbir şey kaybetmemiş görüntüsü verdi. Ligdeki ilk iki maçı adeta G.Saray'a kazandıran Barış'ın yokluğu da doğrusu pek aranmadı.

Çünkü Victor Osimhen asli görevine döndü. Şunu söyleyeyim, ben Galatasaray Yönetimi'nin yerinde olsam Barış'ı değerini bulduğunda satarım. Öyle yazıldığı gibi 45-50 milyon eurolar veriliyorsa Allah yolunu açık etsin.

Kayserispor'un cesur oyunu ve hücumda fizik gücünü kullanan elemanları zaman zaman Galatasaray'ın işini zorlaştırsa da gerçekten çok kalite farkı var.

İlk yarıda Galatasaray'ın gol bulduğu pozisyona bir bakın. Kayserispor hücumdaydı ve öne geçmek için iyi bir fırsat yakaladı ama dönen topta da golü yedi. Barış'ın yokluğunda sağ tarafı Sane'ye bırakan Yunus, göbekten öyle bir hızlı kontraya çıktı ki Kayseri savunması hallaç pamuğuna döndü.

Aradan Sane'nin önüne attığı pas, hem usta işi hem de akıl doluydu. Onun vuruşunda Kayseri kalecisi Bilal başarılı olsa da dönen topu Eren'in tamamlaması zor olmadı. Eren'in, Galatasaray'la kimyası çok uyuştu.

Trabzonspor'da onu çok fazla hücum katkısı verirken görmüyorduk ama Galatasaray'da başka türlü oynuyor. Nitekim dün sezonun üçüncü golünü de atarak, kariyerinin zirvesinde olduğunu gösterdi. Osimhen faktörü de Galatasaray'ın kalitesini çok yukarıya çekiyor.

Adam gol atsa da atmasa da hücumda her pozisyonun içinde var, rakip savunmayı yıpratıyor, boş koşularla dengesini bozuyor, arkadaşlarına alan açıyor. "Benim için boşuna 75 milyon verilmedi" mesajını her atakta görüyorsunuz.