Başkan Ali Koç dedi ki, "Hocamız para konuşmadan önce Trabzon'u analiz etmiş." Güzel de rakip analizinden önce kendi takımını analiz etseydi daha sağlıklı bir iş yapmış olurdu.

Zira dün Asensio'yu kulübede oturturken, kaçınılmaz olarak Ederson ile Kerem'i ilk 11'e koydu. Gerisi Mourinho'nun takımıydı. Fenerbahçe kendi taraftarı önünde bu kadar kritik bir maça çıkarken, maçın başında çok da etkili ve sağlıklı bir görüntüde değildi.

Trabzonspor akın akın kaleye gelmeye başlamış, Fenerbahçe kalesini ablukaya almıştı. Hatta bu baskı sonunda golü de buldu ama VAR'dan döndü. Skriniar'ın çenesine Onuachu'nun bir teması vardı. Ancak Fenerbahçeli oyuncunun çenesini tutmak yerine kafasını tutması enteresandı.

Hakemler de başta VAR olmak üzere golü iptal etmek için zaten bahane arar gibiydi. Öyle de yaptılar. Haliyle bu pozisyon Trabzonspor'u gerdi, kimyasını bozdu.

Ardından da Okay'ın atılmasıyla Fenerbahçe her açıdan kontrolü eline geçirdi. Sağduyusunu ve oyun disiplinini kaybeden Trabzonspor da üst üste hatalar yapmaya başladı, golü de yedi. ­

İsmail'in orta sahada Mustafa Eskihellaç'ın ayağına yaptığı müdahaleye faul bile vermeyen hakemin aynı oyuncunun Savic'e yaptığı çok daha hafif bir faule sarı kart vermesi zaten sağlıklı düşünemediğinin kanıtıydı.

Bir de her Trabzonspor atağında ne olur ne olmaz diye verdiği 'önleyici' fauller vardı ki gerçekten bu hakemlerin sezonu nasıl bitireceği konusunda hepimiz endişeye kapıldık. Bu şartlarda oynanan maçta Fenerbahçe'nin gücünü, potansiyelini ve oyun anlayışını da sağlıklı değerlendirmek mümkün olmuyor.