İyi ama yetmez

Fenerbahçe'nin sahada 4 yeni transferi var. Biri kulübede, diğeri tribünde. Ligin üçüncü haftası oynanıyor, Şampiyonlar Ligi'nin Play-Off Turu'nda, yani eşiğindesin.

Ama hala transferleri tamamlayamamışsın. Elbette bir diğer sorun da her sene bu kadar çok oyuncu alınması. Bu neyi gösteriyor. Sen hala bir takım iskeleti oluşturamamışsın. Her sezon takımın yarısını gönderi, yarısını değiştirerek bu işin olmayacağı geçmiş tecrübelerle sabittir.

Tabii bir de kaleci meselesi var. Fenerbahçe dünya ikincisi takımın kalecisini aldı. Ama hala kalede sorun var ve arayıştalar. Fenerbahçe için 'Futbolcu değirmeni' yakıştırması yapanlar çok da haksız değil. Takıma gelenlerin performansı düşerken, gidenlerinki yükseliyor.

Bu da bazı şeylerin çok yanlış yapıldığının kanıtı. Dün Fenerbahçe ilk defa bu kadar coşkulu ve önde basarak başladı. Ama 5. dakikada golü kimin attığına bir bakın. Golden çok da asisti kimin yaptığına bakın. Ortalayan Çağlar, kafayı vuran Skriniar.

Bu elbette baskı kuran takım için normal. Ama bu aynı zamanda Fenerbahçe'nin psikolojik olarak istekli ama gergin olduğunu gösteriyor. Savunma bile sürekli ofansı düşünüyor. Bir an önce gol atıp, skoru alıp, rahatlama isteği.

Evet bu baskı golü getirdi ama rahatlatacak ikinci gol bir türlü gelmeyince bireysel düşüşler ve yeniden yükselen bir gerilim gördük. Kalecinin kurdurduğu baraj yanlış, tuttuğu yer doğru. Ama tutabileceği topu içeri alması daha büyük yanlış.

Şampiyonluğu hedefl eyen bir takım, böyle amatör goller yerse elbette herkesin modu düşer. Her şeye rağmen Fenerbahçe soyunma odasına galip gidebilirdi ama çok fazla fırsatı acemice harcadılar. İkinci yarının başlangıcı da ilk yarının kopyası gibiydi.