İki takıma da alkış

Maç öncesi Tolunay Kafkas'ın, "Ali Sowe ve Tolga Ciğerci'yi riske etmedik. Haftaya çok kritik bir Kayserispor maçı oynayacağız" şeklindeki sözlerini ve Galatasaray'ın kadro kalitesine övgüsünü farklı yerlere çekenler oldu. Kafkas kendi açısından doğru bir açıklama yapmış olabilir ama her takımın her takımla oynayacağı maçın, diğer takımların kaderini de etkilediğini düşünerek konuşması lazım.

Belki kendi açısından doğru söylüyor ama "Her doğrunun her yerde söylenmeyeceğini" bir kez daha kendisine hatırlatmak isterim. Galatasaray beklediğimiz gibi ilk düdükten itibaren Ankaragücü kalesini ablukaya aldı. Bu müthiş baskıya karşı rakibin direnci ve yaptığı doğru işleri de teslim etmek lazım. Elbette Bahadır'ın yaptığı kurtarışlarda Galatasaray golcülerinin de beceri ekisiği var ama Bahadır'ın tribün ve rakip baskısına karşı soğukkanlı duruşunu da teslim edelim.

İlk yarıda kaleye atılan 5'I isabetli 18 şuttan Galatasaray'ın gol çıkartamamasında kuşkusuz en büyük etken Bahadır'ın performansıydı. Ancak kuşkusuz takım olarak Ankaragücü ilk 45 dakikada çok pozitif işler yaptı. Öyle ki Muslera'nın olağanüstü kurtarışı olmasaydı devreyi önde kapatabilirlerdi. Galatasaray'ın doğru yaptığı işleri görmekle birlikte, yanlışlarını da buraya not edelim. ki Kerem'in ilk yarıdaki garip işlerini kuşkusuz benim gibi tüm Galatasaraylılar gördü. Topa çifte atmalar, 3 metreden topu rakibe vermeler. Bir de her duran topun başına Keremler'in geçmesinin mantığını çözemedim.