Kaymağı alınmış yoğurt gibi bir derbi... İki takımın da birçok as oyuncusu kıl tüy nedenlerle erken tatilde.

Afrika Kupası'nın üzerine gelen Noel molası, üstüne üstlük bahis operasyonunun devamına ilişkin söylentiler Kadıköy'deki derbinin kaymağını süpürmüş.

Yine de Beşiktaş'ın Fenerbahçe deplasmanlarındaki unutulmaz performansları, heyecanlı bir maç ümidimizi büyütüyor.

Nitekim Beşiktaş maça da iyi başlıyor. Ama bu rüzgâr dindikten sonra ipleri eline alan Fenerbahçe'nin Kerem ve Szymanski ile bulduğu net fırsatlar var.

Ancak yüzüp yüzüp kuyruğuna geldikten sonra heba edilen fırsatlar izliyoruz. Sonra Beşiktaş bir kez daha kalabalık hücuma çıkıyor ve Cerny'nin harika golüyle üstünlüğü yakalıyor.

Pozisyonda Abraham'ın topu koruyup yaptığı usta işi asistin hakkını veren Cerny'nin topu iğne deliğinden geçirmesi alkışlık.

Ardından yine yoğun Fenerbahçe baskısı ve penaltı kararı... Sergen Yalçın'ın VAR kararıyla gelen bu penaltıyı garipsemesini ben de garipsedim.

Beşiktaş'ın golünde harika bir iş yapan Abraham, Mert Müldür'ü açık ve net bir biçimde formasından çekiyor. Son yıllarda çekmenin şiddeti, itmenin şiddeti diye bir şey uydurdular.

Yahu kardeşim, futbolda formadan çekme diye bir şey yoktur. Temas olur, mücadele olur ama formadan çekme olmaz. "Ucuz penaltı" diyeceksiniz...

Ne fark eder ki golü yedikten sonra penaltının pahasının ne önemi var. Şunu da söyleyeyim: İkinci yarıda Szymanski'nin ceza sahasında düşürülmesi, ilkinden daha çok penaltıydı.