Tribünlerin ışıl ışıl olduğu ve şampiyonluk coşkusu yaydığı maçta Galatasaray'ın, en kritik sınavlardan biri olarak görülen Sivasspor karşısında zorlanacağı konuşuluyordu.
Ancak öyle bir başlangıç oldu ki şampiyonluk yarışında umudu az olan Fenerbahçe cephesinin maçı izleyecek arzusu kalmamıştır. Bu coşkulu başlangıcın dışında 4-4-2 dizilimi beklerken Morata on numara bile değil, adeta ön libero olarak oyuna giriş yaptı.
Son haftaların golcüsü Torreira, bana göre bu takımın bir numaralı parçası. Davinson ile önem değerleri kişiden kişiye göre değişir. 4-0'a kadar gelen bölümde Morata'nın oyun içinde kaybolduğunu belirtmem gerekir.
Takımın oyun ezberinde bulunan Eren, iyi de giderken sakatlandı. 4-0'lık skoru ne G.Saraylı ne Sivaslı futbolcular bekliyordu. Sivasspor'u ilk yarı için tarihi farktan koruyacak golü atan Manaj, sakatlanan sol bek Eren'in bölgesi nakış gibi işledi. Sivasspor, Eren çıktıktan sonra hep sağ kanadı kullanmaya başladı.
Çalımbay, Jakobs'un boşluklarını fark etti sanırım. Ben Okan Buruk'un buradan şampiyonluk vereceğini düşünmüyorum. Aslında kimse düşünmüyor. Galatasaray hem oyun gücü hem ilk 11 kalitesi olarak Fenerbahçe'den iyi. Sarı-Kırmızılar topla oynama oranında hiç yüzde 68'in altına düşmedi ilk devrede.
Gol beklentisi 3.00'ı buldu. Dakika 21'de skor 3-0'ken isabetli şut sayısı 6 olmuştu. Manaj'ın golü gelmese ilk yarı minimum 5-0 biterdi...