Mourinho sakatlık nedeniyle takımdan uzak kalan Brezilyalı yıldızı için "Fred'i özledim" açıklaması yapmıştı. Dün bu özlemin ne anlama geldiğini gördük. Portekizli hoca İsmail Yüksek'i savunmaya dönük ön libero, Fred'i de hücuma dönük ön libero olarak oynattı.

Her ikisinin de işini kusursuz yaptığını söylemeliyim. Gerçekten de Fred takımın kalitesini çok yukarı çekiyor.

Dün sadece golleri attığı için bunu söylemiyorum. Ön bölgedeki oyun organizasyonunda ve boş alanlara kaçışta futbolun nasıl oynanacağına dair genç meslektaşlarına ders verdi. Fenerbahçe'nin ilk iki golünde kaleci Gökhan'ın hatası vardı.

Buna karşılık Livakovic, ilk yarıda yaptığı harika kurtarışlarla Rizespor'un ataklarına set çekti. Fenerbahçe dün organize hücum ederken de kontraya çıkarken de çok başarılıydı. Bunda kuşkusuz orta sahada Maximin ve Szymanski'nin hareketli oyunu da önemliydi.

Ancak Tadic ve Maximin'in top ayağındayken çok etkili, topsuz oyunda ise olmadığını söylemeliyim. Fenerbahçe'de özellikle ilk yarıda kanat bekleri hiç hücuma katkı yapmadı. Geçen sezon bu bölgede görev yapan Osai ve Ferdi birer kanat oyuncusu kadar etkiliydi.

Ancak Mert ve Oosterwolde'de aynı performansı göremiyoruz. Savunmada etkili, hücumda eksikler. Dün Mert'in ikinci golde ileri çıkışının, rakip savunmanın nasıl gardını düşürdüğünü gördük. Bekler bu katkıyı daha çok verirse, Fenerbahçe'nin maç kazanma ve pozisyon üretme gücü de o ölçüde artar.