Bir çoğumuz maçtan önce Mourinho'ya kızdık. Yönetimi topun ağzına koydu diye. Ne dedi özetle, "Yönetim Şampiyonlar Ligi'ni önemseseydi ona göre kadro kurardı" Haksız mı.. Dün gece haklı olduğu ortaya çıktı.

Mourinho'nun rakip safl ardan kopartıp kendi takımına katmaya çalıştığı Kerem Aktürkoğlu golü attı. Diyeceksiniz ki, "Kerem atmasa başkası atardı." Doğru olabilir. Ancak sen hocanın istediği oyuncuyu zamanında takıma kazandırmazsan, onun da böyle çıkıp ateş topunu senin kucağına bırakmasına fırsat verirsin.

Herkes İsmail Kartal değil ki, "Kan tükürük, kızılcık şerbeti içtim" desin. Fenerbahçe 16 yıl sonra bu kadar yaklaştığı Şampiyonlar Ligi'ne girme şansını bir kez daha tepti, bir kez daha hüsran yaşadı. Benfi ca elenmeyecek takım değildi.

Ama Kadıköy'de kendi sahanda oynama avantajını kullanamadın, en azından tek farkla da olsa kazanmalıydın. 0-0 öyle bir skor ki, hem rakibe gözdağı veremedin hem de kendi oyuncularının özgüvenini pekiştirmesini sağlayamadın.

Dün Fenerbahçe maçı kötü başladı diyemem. Oynanması gerektiği gibi başladı. Ama savunmadaki açıklara bir türlü çare bulunamadı.

İki defa Benfica golün eşiğinden döndü. Birini Livakovic kurtardı, daha doğrusu rakip kaleciye nişanladı. İkincisi de VAR'dan döndü. Mourinho bu manzarayı görünce tehlikeyi fark etti, değişiklik yaptı ama yine çözüm bulamadı.

İkinci yarıda da aynı pozisyon hataları devam etti. İşte bütün bu nedenlerden dolayı transfer yapılmamasına isyan etmesinde haklılık payı var. Ha! Bunu böyle bir maçtan önce yapması bence de yanlıştı.

Ama belli ki adamın canına yetmiş. Bıçak kemiğe dayanmış ki böyle bir çıkış yaparak gemileri yakmayı göze aldı. En Nesyri'nin isyanını eminim herkes görmüştür. Boşa kaçışlarında onun koşularını görüp, top atacak orta saha olmamasından isyan etti.