Bu savunmayla çok zor

Şampiyonlar Ligi'nde ne yazık ki yokuz. UEFA Avrupa Ligi'nde de varla yok arası bir yerdeyiz.

Son haftaya gelindiğinde play-off'a kalmayı garantileyen tek takımımız Galatasaray. Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın kaderi ise pamuk ipliğine bağlı.

Bu kadar yatırım yapan takımlarımız, "Biz nerede hata yapıyoruz" sorusunu kendilerine ciddi şekilde sormalı, cevaplarını bulup çözümleri uygulamalı.

Süper Lig'deki kısır şampiyonluk çekişmeleri, uluslararası başarı ihtimalini gölgeliyor. Artık Avrupa'da daha büyük hedefler belirlenmeli.

Aksi takdirde Türkiye yerinde saymaya devam edecek. Midtjylland-Fenerbahçe maçını izlerken bu düşüncelere kapıldım.

Sebebi şu: Rakibin uluslararası çapta ün yapmış tek bir oyuncusu bile yok.

Takımın toplam piyasa değeri 70 milyon euro. En pahalı oyuncuları kim diye baktım; 10 milyon euroluk Franculiano. O da sakat olduğu için kadroda yok.

Sadece 22 milyon euroluk En-Nesyri ve Amrabat'ı terazinin bir kefesine koy, diğer kefeye rakibin tamamını koy neredeyse eşit. Ama sahada bu derece bir ağırlık farkı yok.

Tehlikeli olmaktan uzak, birkaç cılız atak ve kör dövüşü gibi bir orta saha mücadelesi var. Fenerbahçe, rakip ceza sahasında topu En-Nesyri ile buluşturmakta güçlük çekiyor.

Topu alsa atacak ama bir türlü bu bağlantı kurulamıyor. Daha çok 10 numara gibi oynayan Dzeko ise tamamen gol bölgelerinden uzakta geziniyor.

Derken bir yan topta Fenerbahçe, Diao'nun ayağından golü yedi. Sonrasında da rakibe ağırlığını hissettirecek bir baskı kuramadı.