Bu futbol yetmez

Bulgaristan karşısına çıkarken büyük oranda grup ikinciliğimiz garantiydi. Ama acaba İspanya'ya birincilik şansıyla gidebilir miyiz diye de bir umudumuz vardı.

İspanya'da başta Yamal olmak üzere bazı as oyuncuların yokluğu, Gürcistan deplasmanında bir zaafa neden olur mu diye de hayal kurmadık değil.

Ama iki maçın daha ilk yarısı bittiğinde bu hayal suya düştü. İspanya deplasmanda Gürcistan'a karşı daha ilk yarıda 3 puanı cebine koymuş, bizim de Bulgaristan maçının sonucu ne olursa olsun ikinciliğimizi ilan etmişti.

Bulgaristan kendi sahasında oynadığı maçtan daha derli topluydu dün. Kendi evlerinde kazanmak için öne çıkıp çok açık vermişlerdi, dün aynı hataya düşmediler.

Savunma güvenliğini hep ön palanda tutan, "Ne kadar az gol yersek kardır. Hele bir de puan alırsak harika olur" düşüncesindeydiler.

Maçın başlarında Kenan'la iki kez soldan iyi gelsek de pozisyonları neticelendiremedik. Sağ kanat ise özellikle ilk yarıda çok çalıştı ama boş çalıştı. Oğuz Aydın Zeki Çelik ikilisi birçok atakta topu rakip ceza sahasının köşesine kadar taşıdı ama yapılan ortalar hep karamboleydi.

Artık bu çocukların nasıl orta yapmaları gerektiğini bilmeleri lazım. 1970 model futboldaki gibi ben ortaya çevireyim, bizimkiler vurursa ne ala düşüncesiyle top kesen yok. Kenan Yıldız nasıl, soldan getirdiği her topta boş arkadaşını aradı.

Doğru adamla topu buluşturmak için ne kadar özenli davrandı. Onun ortaları da belki golle sonuçlanmadı ama maksimum doğruyu yapan bir kanat oyuncusu görüntüsü vardı.

Forvetsiz sistem güçlü takımlara karşı doğru olabilir ama Bulgaristan gibi rakiplere karşı bence forvetli sistem skor anlamında daha verimli olur düşüncesindeyim.