Bu futbol yetmez

Galatasaray sahaya çıkarken aklının yarısı kuşkusuz Kopenhag'taydı. Zaten Okan Buruk da kadro seçimiyle bu mesajı veriyordu. Zaha kulübede, Kerem 11'deydi. Barış da sol bekte. Uzun bir aradan sonra Abdülkerim ile Nelsson yine stoperde beraberdi.

Adana Demirspor malum. Hafta içinde hocasını gönderdiği için zihinsel olarak daha dağınık bir takım bekliyordum. Ama kenarlardaki iki Yusuf'un da çok iyi iş çıkardığını söylemek lazım. Beklendiği gibi Galatasaray'ın daha çok hücumu düşündüğü, Adana Demirspor'un ise savunma güvenliğini ön plana alıp, kontrayla sonuca gitmeyi hedeflediği klasik bir anlayış vardı sahada. Bu hücum organizasyonunda Kerem-Icardi ve Boey üçlüsünün yaptığı ekstra işler Galatasaray'a iki gol kazandırdı. Özellikle Kerem'i hem kanatta hem de içeri kat ettiğinde çok etkili gördük. Icardi'nin ona yaptığı asiste de bugüne kadar Kerem'in ona verdiklerine bir teşekkür mahiyetindeydi. Aynı zamanda, "Golcüye assist böyle yapılır" dersiydi.

Galatasaray soyunma odasına 2-0 gidip, ikinci yarıya daha rahat bir ruh haliyle çıkacaktı ki Nelsson buna izin vermedi. Savunma yaparken kolunu açması Adana Demirspor'a VAR uyarısıyla penaltı kazandırdı. Ne yazık ki VAR'ın da hakemlerin de bu ve benzeri pozisyonlarda özellikle bu sezon bir standardı yok. Birbirine benzeyen pozisyonlarda çok fazla farklı kararlar görüyoruz. Bu da futbolseverleri kaygılandırıyor. Abdulkadir Bitigen'in dün yardımcılarıyla da uyumsuzdu ve skora etki etmeyecek kararlarda çok fazla hata yaptılar. kinci yarıda Galatasaray ilk yarıdaki başlangıcın aynısıyla girdi oyuna. Amaç erken gol bulup, rahatlamaktı ancak çok fazla fırsat kaçınca Okan Buruk'un oyuna müdahalesi kaçınılmaz oldu. Kerem Demirbay'ın sezon başına göre oynamadıkça gerilediğini ve kilit paslarda çok etkisiz kaldığını belirtmeliyim. Burada Adana Demirspor'un Azeri kalecisinin hakkını da teslim etmek lazım. Mahammadaliyev cansiperhane bir mücadele ortaya koydu. Onun çabası ve Galatasaray'ın hücumdaki beceriksizliği Adana Demirspor'u oyunda tutu