Beklenmedik yerden geldi

Okan Buruk, kaybettiği Beşiktaş maçından sonra takım düzenini bozmadı ve kazanan tek forvetli düzeni değiştirmedi. Torreira-Lemina ikilisinin orta sahaya ne kadar güç ve dayanıklılık kattığını birlikte oynadıkları maçlarda gördük.

Bende bu konuda bir istatistik yok ama eminim topu geri kazanma süresi de diğer maçlara göre kısalmıştır. Hele dünkü maçta. Bodrum orta sahayı ileri geçmeyi düşünmediği ve ileride genelde tek kişi beklediği için ne top tutabildi, ne hızlı hücum yapabildi.

İlk yarıyı sıfır isabetli ve isabetsiz şut ve yüzde 23 topa sahip olmayla geçirdiklerini görünce ezikliğin boyutunu daha iyi anlıyorsunuz. Buna karşılık ilk yarıda pozisyon üretme rekoru kıran ve rakip kaleye 8'i isabetli 23 şut atan Galatasaray, soyunma odasına ancak tek farklı üstünlükle gidebildi.

O da usta ayaklardan değil, akıllı kafadan... Galatasaray'ın en kısa oyuncusu (1.66 cm) Torreira'nın bu devredeki tek golü kafayla atması aslında her şeyi özetliyor. Bütün oyun planını Galatasaray'ın golcülerini kilitleme üzerine kurmuş Bodrum, Torreira'nın böyle bir şey yapacağını hesaba katmamış olacak ki golü kafadan yedi.

Boyun uzunluğundan ziyade kafanın çalışması bazen daha çok işe yarıyor! Burada Gabriel Sara'ya bir çift söz etmeden geçmeyeceğim. Takım arkadaşı Günay Güvenç'in maç öncesi centilmenlik ödülü aldığı bir gecede kendini öyle saçma sapan bir şekilde yere atmak nedir. Rakibe ve rakibin emeğine saygın yoksa da kendine saygın olsun.

Diyelim ki VAR yok, hakem de bu penaltıyı verdi. Hak mıdır şimdi. Başını yastığa koyunca nasıl uyuyacaksın. Sadece Sara değil, bu vesileyle bütün oyunculara sesleniyorum. Bu sizin mesleğiniz ve bu mesleğin etiğini, onurunu öncelikle siz korumak zorundasınız. Bu konuda çok söyleyecek söz var ama şimdilik bu kadar yeter.