Fenerbahçe'nin bu sezonki transfer politikaları çok doğruydu, karşılığını da sahada her geçen gün rakiplerini eze eze yenerek alıyorlar.

Transfer yapmayı ve başarı odaklı takım kurmayı 5 senede öğrenebilen Başkan Ali Koç'un, "Ben varken Fenerbahçe şampiyon olamaz" sözünün ne kadar yersiz ve gereksiz olduğunun cevabını takım dün sahada verdi. Hepsi birbirinden yetenekli oyuncuların, iştahlı ve hedefe odaklı oyunu, Konyaspor'u 45 dakikada sürklase etti. Bu tablo gösteriyor ki, sen şampiyon olacak takım kurar, kazanacak futbolu oynarsan senin önünde kimse duramaz. Eğer zayıfsan ve gücün yetmiyorsa gol kaçırıp da 'Ayağım kaydı' bahanesine sığınan golcü durumuna düşersin.

Dün Fenerbahçe'nin oyununu çok beğendim. Sahanın her yerinde basan, rakibe göz açtırmayan ve sürekli pozisyon üreten bir takım vardı. Emin olun hakem VAR kararıyla o penaltıyı vermese de Fenerbahçe ilk yarıda farka giderdi. Öyle ki penaltıdan sonra King'in karşı karşıya kaldığı pozisyona bile hiç takılmayan ve sürekli arayışta olan bir Fenerbahçe vardı.

Maç hakkında fazla söyleyecek söz yok. İlk yarıda Fenerbahçe 3 puanı cebe koydu, ikinci yarıda bunun sefasını sürdü. Bir hafta önce Galatasaray'la oynayan ve 3-0 yenilen Konya için kuşkusuz üst üste stanbul'da iki büyük maça çıkmak büyük şanssızlıktı. Ama Fenerbahçe'ye karşı daha çok ezildiler. Galatasaray 30 şutta sadece 10 kez kaleyi bulmuş ve 3 gol atabilmişti. Fenerbahçe ise ilk yarıda attığı 6 isabetli şutun, 5'ini gole çevirip, bu konuda ne kadar becerikli olduğunu gösterdi.