Ana muhalefet cadı kazanı gibi!

CHP İzmir'de 31 Mart'taki yerel seçim için büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarını açıkladı. Partililer ayağa kalktı, Genel Merkeze tepki çığ gibi büyüdü.

30 ilçeden Kınık, Bergama, Menemen, Aliağa, Kiraz ve Bayındır'ın dışındaki tüm ilçelerin yerel yöneticilerine hakimdi CHP. Gelin görün ki, sadece Seferihisar'da İsmail Yetişkin, Selçuk'ta Filiz Ceritoğlu Sengel ve Dikili'de Adil Kırgöz yerini korudu, diğerlerinin üstü hiç düşünülmeden bir kalemde çizildi.

İşte bundan sonra CHP'nin hakim olduğu tüm ilçelerde yer yerinden oynadı. İsimleri yeni belirlenenlerin deneyimsiz, genç, tecrübesiz ve parti kültüründen yoksun olduğu öne sürüldü. Çeşme başta olmak üzere, Karaburun ve Çiğli'de taraflar ayağa kalktı, Ankara'ya baş kaldırdı. Çiçeği burnundaki adaylar ise, ilçelerde arka kapıdan parti binasına girmek zorunda kaldı. Kendini tanıtamadığı gibi, propagandasını da yapamadan ayrıldı.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Durum böyle olunca da Genel Merkez'in, başta Çiğli olmak üzere Çeşme, Güzelbahçe ve Karaburun adaylarını yeniden gözden geçireceği konuşulmaya başlandı. Çiğli'de Uygar Yıldırım'ın yerine Onur Emrah Yıldız'ın adaylığı PM'ye sunuldu. Diğer sorunlu ilçelerin ise, önümüzdeki hafta yapılacak MYK ve PM toplantısına bırakıldığı belirtildi. Bakalım nasıl bir sonuç çıkacak veya çıkmayacak, göreceğiz.

Aday gösterilen ve gösterilmeyen mevcut belediye başkanlarıyla görüştüğümde, hepsi 'değişim' şeklinin yanlış olduğunu, partinin yıpratıldığını söyledi. Ankara'da kendilerini tanıtmak için oradan oraya koşturan adayların başına gelenleri de duyduktan sonra, 'yok artık' dedim.

Anlatılanlara göre parti Genel Merkezi'nin bile ikiye bölündüğü, bir tarafta İmamoğlu, diğer yanda Özel ekibinin kulis çalışmalarını yürüttüğü, adayların bu duruma şaşırdığı, kiminle dirsek temasına geçecekleri hakkında kararsız kaldıkları kulağıma gelen bilgiler arasında.

Şimdi, bir aday adayının anlattığına kulak verelim, "Genel Merkez binasına girdim. Herkesin yüzü asık, mutsuzdu. Burada bile partililer ikiye ayrılmıştı, buna şahit oldum. Bir o taraf, bir bu tarafa gitmeye başladım. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Gördüklerim, duyduklarım gerçekten hiç hoş değildi. Cumhuriyet ile yaşıt olan partimiz ne hallere getirilmişti" dedi.