Özellikle son 6 aydır oynanan hedef maçlara, sezon başı yapılan olumlu açıklamalardan, son maçlardaki performanslardan sonra gelen bahanelere, daha sezon başında hakem isyanlarına baktığımızda artık odadaki fili konuşmanın vakti geldi diye düşünüyorum. Okan Buruk'un son 6 aydır büyük maçlar özelinde skorlar hep eksi yazıyor ve tabi ki skorlar önemli. Ama sezon başı, maçlardan sonra yapılan birbirini baltalayan açıklamalar ve bahane bulma çabası da en az skorlar kadar problemli ve gelecek adına olumsuz sinyaller veriyor.
Haberin DevamıDün akşam Galatasaray bir uçurumun kıyısına kadar geldi ve kesinlikle "şans" sebebiyle düşmedi. Maçın içinde pozisyonlar bulunsa da, Young Boys özellikle maç 2-0 konumundayken, bu hafta sonu ertelenen lig maçını anlamsız kılabilirdi. Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, Galatasaray turu geçebilir, bence geçecektir, ama turu geçmesi bundan sonra yazdığım hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
Galatasaray'ın 2023 sonu ve 2024 başından itibaren hedef maçlarına bakalım;
Kopenhag Galatasaray 1-0
Haberin DevamıFenerbahçe Galatasaray 0-0
Trabzonspor Galatasaray 1-5
Galatasaray Sparta Prag 3-2
Sparta Prag Galatasaray 4-1
Beşiktaş Galatasaray 0-1
Galatasaray Fenerbahçe 0-1
Galatasaray Beşiktaş 0-5
Young Boys Galatasaray 3-2
9 maç, 5 mağlubiyet, 3 galibiyet, 1 beraberlik. Not olarak, galibiyetlerden iki tanesinin, performans olarak iyi durumda olmayan Trabzonspor ve Beşiktaş olduğunu belirtmek gerekir.
Okan hoca Türk futbolunun yerli olarak en gözde hocasıdır. Bu konu tartışmaya kapalıdır. Yılların meşhur üçlüsü, Fatih Terim, Şenol Güneş ve Mustafa Denizli'den sonra, özellikle büyük takımlarda başarı anlamında Türk futbolu için bir sıçramadır ve yaptığı işler çok değerlidir. Galatasaray'ın başında uzun yıllar kalmalıdır ve Avrupa kupasını sonuna kadar zorlamalıdır. Ancak bunları yaparken, değişimi ve gelişimi durdurmamalıdır. Çeşitli faktörler (yönetim, finansal durum vs.) sebebiyle bunu yapmakta zorlanıyor olabilir. O zaman da kamuoyuyla iletişim kurarken bunları göz önüne koymalıdır. Burada Okan Buruk'a futbol aklı verecek ya da şöyle oynayabilir diyecek kadar kendimi kaybetmedim. Bunu yapanlar, bu işten iyi anlayanlar var zaten. İşin iletişim, kamuoyu ve gündem yönetimi konusunda iki kelam edebilirim. Daha önce de yazdım ancak dün Azeri hakem çıkışından sonra, bir kez daha yinelemek ve tazelemek istedim. Çünkü Okan hocanın ya çözemediği bir gerginliği var, transfer dönemi sebebiyle yaşanan kafa karışıklıkları olabilir, ya da istediği oyuncuların alınamaması olabilir. Bu sonucu değiştirmez. Öncelikle hatalar silsilesi, sezon başında takımından çok memnun olduğunu söylemesi ve son 2 senenin şampiyonu olan kadrodan sürekli bahsetmesiyle başlıyor. Beşiktaş'ın naçizane attığı "tokat" tan sonra önce futbolcuları medyanın önüne atıyor ve bence olası transfer çıkışında kulübün elini zorlaştırıyor. Beşiktaş maçı sonrası yaptığı açıklamalar bence 5-0'dan daha ağır ve moral bozucuydu. Galatasaray yönetimini buradan kaç kez eleştirdim hatırlamıyorum. İletişim konusunda çok yanlış davrandıklarını ve sorumluluğu Okan Buruk'a bıraktıklarını en az 2-3 kez yazmışımdır. Belli ki Okan hoca da bu durumun yükünü kaldıramıyor. Zaten asli görevi değil, olmamalı da. Dün akşam ki maçtan sonra neredeyse sıfır oyun planı ile sahada olan ve çözümü yine eldeki yedek silahları sahaya atmakta bulan bir futbol anlayışından sonra hakem konuşmayı, başka bir soruna bağlayamıyorum açıkçası. Kaldı ki, özellikle ilk 30 dakika ve penaltıya kadar olan kısmı çıkarırsak 2. yarıda Galatasaray bence fena değildi. Yine kalitesinin altındaydı ama pozisyon ve pozisyoncuklara girdi. Sahada kötü gözüken noktalar, Young Boys'a çalışılmamış gibi hücum denemeleri ve fiziki üstünlük karşısında ezilmekti. Bunun ilk kısmı Okan hocayı, ikinci kısmı yönetimi bağlar. Bu noktada Okan hoca her şeyi göğüslemek zorunda kaldığı için özeleştiri kabiliyetini de yitirdiğini düşünüyorum. Çok uzatmayalım, özetle;

114