Engin Saydam

Fanatik

Okan Hoca'nın Dönüşü

Dün gece oynanan derbi iki taraf için de farklı anlamlar barındırıyordu. Fenerbahçe için matematiksel olarak çok kritikti ve Mourinho'nun ilk derbiye çıkması ve bunun Kadıköy'de oynanması ayrıca bir önem taşıyordu. Fakat bence Galatasaray için her şey bir yana çok önemli mental bir dönemeçti. En başta Okan Buruk için Neredeyse son 1 senede sürekli

Osimhen Öncesi Sonrası

Galatasaray camiasına, en azından şimdilik, ilaç gibi gelen tüm havayı pozitife döndüren bir isim var. Tarihin en kötü transfer dönemini geçiren Galatasaray, Victor Osimhen hamlesini yapmamış olsaydı, şu anda mental anlamda nasıl bir durumda olurdu tahmin etmesi güç. İcardi'nin de sakat olduğu dönemde, özellikle Rize maçında sahaya çıktıktan sonra

Nakavt!

Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belliydi sözü herhalde daha fazla hayat bulamazdı. Galatasaray'ın bu sene Perşembe maç oynayacağı geçen Çarşamba'dan az çok netleşmişti. Çünkü maalesef sorunun temeli ne seçilen oyuncular, ne belirlenen taktik, ne de suni çim vs. Geçen hafta da yazdığım gibi Galatasaray'daki odanın içinde kocaman bir fil var ve bu f

Odadaki Fil

Özellikle son 6 aydır oynanan hedef maçlara, sezon başı yapılan olumlu açıklamalardan, son maçlardaki performanslardan sonra gelen bahanelere, daha sezon başında hakem isyanlarına baktığımızda artık odadaki fili konuşmanın vakti geldi diye düşünüyorum. Okan Buruk'un son 6 aydır büyük maçlar özelinde skorlar hep eksi yazıyor ve tabi ki skorlar öneml

Veni, Vidi, Vici

Sezar, Türkiye topraklarında kullandığı bu cümleyi, bugün yaşasa yine Yusuf Dikeç için kullanırdı herhalde. Son dönemde daha çok keyif aldığım bir konu oldu mu hatırlamıyorum ama Yusuf Dikeç'in dünya çapında yarattığı etkileşim, Türkiye'nin reklamı, birçok büyük hesabın yaptığı paylaşımlar her yönüyle muazzam. Haber kanallarından, olimpiyat yayıncı

Teşekkürler ve Özür!

Saat 22:45'te herkes kafasında İngiltere'yi nasıl eleriz, o gün maçı nerede nasıl ileriz, finale çıkar mıyız gibi sorulara başlamıştı. Hepimizi maç sonu kahreden, acı çektiren durum, belki de en iyi maçımızı oynadığımız hatta en iyi 60 dakikamızı oynadığımız maçta elenmemizdi. Maçtan sonra birçok kişiden duyduğum o söz durumumuzu en net anlatan şu

İkonik Gece

Çekya maçı öncesi hayallerimi yazarken, bu hikayeyi en romantiğimiz bile tahmin edemezdi herhalde. Turnuva ağacı, terse düşen favoriler, en formda takım Avusturya Önce Çekya'yı yine kısmen epik bir maçla saf dışı bıraktık. Kısmen diyorum çünkü öyle bir Son 16 turu oynadık ki Avusturya'ya karşı, yakın tarihimizin belki de tüm tarihimizin en çarpıcı

Polarizasyonda Son Nokta!

Her gün daha ne kadar kutuplaşabiliriz, daha ne kadar ayrışabiliriz diye kafa patlatsak, herhalde son dönemde Milli Takım üzerinden dönen tartışmayı ve saçmalıkları düşünüp kurgulayamazdık. Türk futbolunda aslında her sene olan ama bu sene arşa çıkan kutuplaşma ve ayrışma, tek buluşabileceğimiz ortak noktamız olan Milli Takım'da da hız kesmeden, ha

Ayaklarımız Yerde!

EURO 2020 birçok futbolcuda ciddi bir travmadır. Hepimizde olduğu gibi Bunu o takımın parçası olan futbolcuların sonraki röportajlarından çok net bir şekilde anlayabiliyoruz. O dönem futbol medyasının da bu travmada bir payı olduğu kesin. Çünkü takımımıza turnuvanın favorilerinden veya kupa ya da en kötü madalya adaylarından biri gibi davrandık. To

Kazasız Belasız Sezonu Kapattık (!)

Bu kadar unutulmaz takım ve bireysel performansların yaşandığı sezon biterken, bunun hiç keyfini sürmeyip, hiç olmadığı kadar yükselen gerilim sebebiyle maalesef bu cümleleri kuruyoruz sezonun ardından. Normalde her "futbolsever", böyle bir sezonda, sondan önceki haftada oynanan derbiye iki takımın 1 ya da 2 puan farkla girmesini isterdi. Ama öyle