Mourinho'nun ayrılmasını beklerken fatura Mario Branco'ya çıktı. Aslında Branco'nun Sportif Direktör olarak, başta verimsiz transferler olmak üzere pek çok saha içi ve saha dışı problemden sorumlu olduğunu kabul ediyorum ama yine de Mourinho'nun kalıp, yardımcılarının ve Sportif Direktör 'ün gittiği bir değişimi yeterli bulduğumu söyleyemem. Diego Carlos hamlesi bile başlı başına Branco'ya fatura edilebilecek, fahiş bir hatadır. Nantes ve Sevilla günlerini mumla aratan, sakatlıklardan sonra çok ağırlaşmış bir oyuncuya 10-11 milyon Euro bonservis vermek nedir F.Bahçe'nin ders çıkarması gereken çok konu var. Biri de futbol aklı konusu! Takım ne oynayacak Bu oyun yapısına uygun oyuncu hangi özelliklere sahip olmalı Oyuncunun saha içindeki verimi kadar saha dışındaki aidiyeti de güçlü mü Bu ve buna benzer soruları isabetle yanıtlayıp, çözüm üretecek bir futbol aklı gerekli. Velhasıl, "akılsız başın derdini ayaklar çeker" misali, sorun çok da çözecek yok. Bir de üzerine kibir abidesi Mourinho ve ona mazeret şemsiyesi açmış yönetim eklenince başarı beklemek zor oluyor. Bu saatten sonra yapılacak tek şey hatalardan ders çıkarmak olmalı.
İMZALI MI, İMZASIZ MI
Fenerbahçe'de kazan kaynamaya devam ediyor. İmza sürecini demokratik bir hak olarak görsem de şeklen doğru bulmadığımı daha önce yazmış ve söylemiştim. Ne var ki toplanan imzalar on bini buldu. Yeter sayı on iki, on dört bin aralığında. Tabii bir de Aziz Yıldırım'ın şart olarak öne sürdüğü 16.465 imza rakamı var. Aslında önemli olan Aziz Bey'in değil, Fenerbahçe delegelerinin koyduğu çıtadır. Ancak Aziz Başkan, Ali Koç'un karşısına çıkabilecek en güçlü figür olarak gözüktüğü için matematik farklı algılanıyor. Daha önce belirttiğim gibi mevcut yönetim transferleri ve teknik adamı belirledikten sonra seçimi kaybederse, yeni yönetimin elini ayağını bağlamış olacak. Bu nedenle seçim için Eylül'ün doğru tarih olduğunu düşünmüyorum. Öte yandan Ali Bey'in kulübü mali açıdan rahatlatacak adımları atıp, önemli transferler yaparak elini güçlü tutmak istemesini de anlayabiliyorum. Ancak bütün bu süreç Fenerbahçe'nin geleceğine belirsizlik olarak yansıyacak. İşte bütün mesele burada. Ali Koç imzalar yeterli sayıya ulaşırsa aday olmayacak mı Eylül de seçim yapılırsa kulübün kaderi nasıl şekillenecek Sorular fazla. Oysa Temmuz başında yapılacak bir seçim bütün bu soruları ortadan kaldırmaz mı Güvenoyu ise güvenoyu, değişim ise değişim!
ŞAMPİYON'UN TRANSFER DENKLEMİ
Galatasaray üç hafta süren şampiyonluk kutlamaları ve kupa törenlerinin ardından yavaş yavaş transfer iklimine kavuşuyor. Haklarıdır, elbette doya doya eğlenecekler. Hatta adet olduğu üzere Anadolu'daki ve yurt dışındaki derneklerin kutlama organizasyonları bir, iki ay daha devam edecektir. Ancak yönetim ve teknik ekip açısından gelecek sezonun transfer çalışmaları ve planlamalar çoktan başladı bile... Herkes Osimhen'in durumuna odaklanmış olsa da başta kaleci konusu olmak üzere, yapılması zaruri en az dört transfer var. Elbette gönderilmesi gerekenler ya da transfer olup gidecekler de cabası. Dolayısıyla kadro matematiği üzerinde ince ince çalışmak gerekecek. Osimhen'e gelince... Ben hala günler öncesinde edindiğim bilgi ve bu güne kadar gelişen süreç ışığında ayrılacağını öngörüyorum. Ayrılmazsa ne ala... O durumda en fazla iyi bir kaleci alır, iki de kiralık oyuncu ile anlaşıp transferin son haftasında çıkabilecek ekstra fırsatı beklersiniz. Aksi halde uğraşması zor ama bütçesi geniş bir seçenek havuzunuz olur. Anlayacağınız bu denklemin tek bir bilinmeyi var. Şampiyonun transfer denklemi buna göre şekillenecek.