Amerikan düşünce kuruluşu Atlantic Council'ın (Atlantik Konseyi) Beyaz Saray ve Pentagon üzerindeki etkisini bilmeyen yok.
Konsey, 2025 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı için geldiği İstanbul'da özel bir toplantı yaptı.
Bu özel geceye katılan derin isimler, Türkiye'nin çekim merkezi olduğunu kabul etti. Toplantının ortak düşüncesi, "Türkiye, savunma sanayi konusunda artık çok etkin bir ülke. Washington mutlak surette Ankara ile ortak çalışmalı. Türkiye, değişen dünyanın en önemli ülkesi" olarak kayıtlara geçti.
İşte Beyaz Saray'a da sunulan rapordaki önemli açıklamalar:
ABD eski Ulusal Güvenlik Danışmanı General James L. Jones: Türkiye'nin savunma kabiliyetleri ve stratejik konumu, onu bölgesel güvenlik zorluklarıyla mücadelede ABD için kritik öneme sahip bir müttefik haline getiriyor.
Avrupa eski Müttefik Kuvvetler Komutanı General Tod D. Wolters:
ABD-Türkiye savunma ortaklığı çok önemli.
Türk savunma sektörü çok üst düzeyde. Türkiye, ABD için stratejik öneme sahip. Türkiye'nin askeri ve idari özelliklerinden biri de muazzam hazırlık düzeyidir. Bu, dayanıklılık ve tepki verme yeteneğiyle çok ilgili.
Defense Journal'ın eş yöneticisi Rich Outzen:
Başkan Erdoğan ve Başkan Trump arasında müthiş bir uyum var. Hem Türkiye hem de ABD, özellikle gelişen savaş yöntemleri konusunda önemli bir deneyime sahip.
Diplomat Michael Goldman: ABD ve Türkiye'nin sürekli gelişen ortaklığını görüyoruz.
Bu çok önemli. Bölgesel zorlukların üstesinden gelmek için ortaklık vazgeçilmez bir seçenek.
Değişen bir bölgeden bahsettiğimizde, Türkiye bunun merkezinde yer alıyor. Türkiye ve ilişkimizin üç temel unsuru var: Türkiye'nin etkinliği, coğrafyası ve yenilikçi kapasitesi.
KAVGADAN KANKALIĞA
Teknoloji dünyasında dostluklar da düşmanlıklar da yazılım gibi...
Teknoloji milyarderleri Elon Musk ve Mark Zuckerberg'in bir zamanlar nasıl birbirine düşman kesildiğini hatırlarsınız. Musk, 1.5 yıl önce Meta'nın CEO'suna açık açık savaş ilan etmiş, hatta işi "Korkmuyorsan kafes dövüşüne gel!" noktasına kadar taşımıştı. İki taraf da sosyal medya üzerinden ağır laflar etmiş, dünya ise bu milyarderler kapışmasını adeta boks maçı gibi izlemişti. Sonra ne oldu Dövüş olmadı.
Sözler havada kaldı. Fakat hikâye burada bitmedi.
Elon Musk, OpenAI'ı tam 97.4 milyar dolara satın almak istedi. Paraya ihtiyacı vardı. Eski düşmanı Zuckerberg'i aradı ve "40 milyar dolar borç verir misin" dedi.
Peki Zuckerberg ne yaptı Nazikçe reddetti.
Elon'un bu teklifi üzerine bir başka isim, OpenAI CEO'su Sam Altman devreye girdi ve bu işin arkasında "gizli bir Zuckerberg- Musk ittifakı" olduğunu iddia ederek soluğu mahkemede aldı. Dahası da var: Elon Musk da OpenAI cephesini "bazı gizli planlar" yapmakla suçlayarak karşı atağa geçti. Mahkeme tehditleri havada uçuştu.
Şimdi iddialar o ki, Sam Altman da Musk'a karşı dava açacak. Dün kavga, bugün kankalık; Silikon Vadisi'nde dostluklar da yapay zekâ gibi...