Emre Bol

Fotomaç

Dost muyum, düşman mı

Fenerbahçe'nin stoperlerinin ne kadar eksik olduğunun çok net bir şekilde görüldüğünü karşılaşmaydı. O kadar çok adam kaçıran, o kadar çok yanlış pozisyon alan bir takımın şampiyon olma ihtimali ne kadar Golcün atar, savunman bu kadar az tutarsa zor şampiyon olursun! Maçlar kazanmana karşın... Kartları bulaştırmak istemiyorum ama Szymanski'ye, Clar

Ya F.Bahçelisindir!

11'e 11 iken belki de sezonun en iyi Fenerbahçe'sini izledik. Doğru oyuncularla, doğru işler yapan bir Fenerbahçe! Olması gerektiği gibi önde oynayan, rakibine kolay pozisyon vermeyen bu takımı hepimiz çok sevdik. Ne zaman rakip Başakşehir eksik kaldı, işte o zaman problemler başladı. Eksik demişken... Dzeko'nun yerinde kim olsa Ba'ya kırmızı kart

Şapkayı önüne alma zamanı

Maçın hemen başında Samet'in saçma bir pasıyla geriye düşen Fenerbahçe'de aslında stoper sıkıntısının ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Sezon başından beri kadro kalitesinin yetersiz olduğunu söylemeye çalışıyorum. Athletic Bilbao ekibi topu rakibe veren, geçiş oyununu çok iyi oynayan bir takım. Böyle rakipler karşısında kahramanlara ihtiyaç vardı

Helal olsun!

Bence ligin köşe taşı maçlarından biriydi. Gel gör ki Fenerbahçe'nin sahaya çıkan kadrosunda büyük bir sıkıntı vardı. Sıkıntının adı ise Maximin! Hep söylüyorum; bu oyuncu öne geçtiğin karşılaşmalarda kontracı olarak kullanılabilir. Ama Beşiktaş gibi zor bir deplasmanda maç 0-0 iken kullanılabilecek bir oyuncu değil. Gördük işte; Beşiktaş karşısın

Karam'bol!

Belki şampiyonluk maçı değildi ama belki de şampiyonluk maçıydı! Rakibin Galatasaray'ın puan kaybettiği haftada alınacak 3 puan hem farkı azaltacak hem de psikolojik üstünlüğü ele almanı sağlayacaktı. "Karam" tayfadan aldığın puanları neredeyse "Karam" tayfaya geri verecektin! Neyse ki olmadı! Fenerbahçe yıllardır böyle önemsiz görünen önemli haft

İhtiyar delikanlı!

Transfere bu kadar para harcayıp Prag deplasmanına 15 oyuncuyla gitmek aslında akıl alır gibi değil! Eksik oyuncularla alınan galibiyet ise pozisyon oyununun farkı aslında... Slavia Prag gibi gerçekten çok koşan, mücadele eden, fizik gücü yüksek bir takım karşısında durum oyununu çok iyi oynayan Fenerbahçe kalite farkıyla kazanmayı bildi. Ahh ihti

Kulübenin cevherleri!

Fenerbahçe'nin yedek kulübesinde ne cevherler var. Acaba kulüpte kimse Mourinho'ya Oğuz Aydın'ı anlattı mı Bu oyuncunun Galatasaray'ın elinden alındığını, geçen sezon bir kanat oyuncusu olarak hatta Anadolu takımında inanılmaz istatistiklere imza attığını söyledi mi Pek sanmıyorum... Bazen iyi olsa dahi idmanlarda tanıyamazsın oyuncunu... Atarsın

İnsan mısın Amrabat

Fenerbahçe Mourinho'nun sistemi dolayısıyla 10 numarasız oynuyor! Szymanski'ye defansif görevler verildiğinde sıra takımına dönüşüyor sarı- lacivertliler... Bir takımda bazı oyuncuların net olması gerekiyor. Haftalar geçiyor; bir bakıyoruz Samet ilk 11'de! Aynısını Mert Hakan için de söyleyebiliriz. Hayırdır inşallah, hayırdır inşallah... Böylesin

Santrfor problemi var!

İnanın Galatasaray- Tottenham maçından sonra bu karşılaşmayı izlemek çok zordu! Bunu itiraf etmek gerekiyor. Öncelikle AZ Alkmaar takımının Fenerbahçe'nin ayarında olmadığını söyleyelim. Böyle bir rakip karşısında oyunu bu kadar geride kabul etmek, 3 defansif orta sahayla oynamak Mourinho'nun en çok eleştirdiğimiz kısmı aslında... Bu arada Fenerba

Psikolojik lider!

Hiç kimse kusura bakmasın; sonradan yazacağımı baştan söyleyim. İki penaltı kararı da doğruydu. Siz, "paralı askerlerin" ne dediğine bakmayın! Trabzonspor takımını bu sezon ilk kez böyle istekli gördüm. Umarım bundan sonra da aynı performansı gösterebilirler! Zira sıkıntılı bir süreçten geçiyorlar. Bazen Mourinho'ya şaşırıyorum. Ya Mert Müldür'ü h


Warning: mysqli_close() expects exactly 1 parameter, 0 given in /home/koseyazarioku.com/public_html/themes/templates/footer.php on line 17