Yabancı dil

Kur'an'ın ilk emri "Yaradan Rabb'inin ismi ile oku", âyetini yanlış anladık. Okumak her bulduğu kitabı gözle takip edip hâfızaya doldurmak değildi.Kâinatın küçük bir numunesi olan insanın Rabb'inin adıyla önce kendini okuyup tanıması; âcizliğini, bir damla sudan yaratıldığını; fakrını, sonsuz ihtiyaç sahibi olduğunu fark etmesiydi.

Bu okuma onu Rabbi'ne götürmeliydi. Kâinat kitabını da okuyup her bir varlıktan Allah'ın nuruna pencereler açıp tefekkür etmesiydi okumak. Bu doğru okuma modeli insanın marifetullah ilminde inkîşaf etmesine ve O'nu tanıdıkça muhabbetinin artmasına ve dolayısıyla Allah'ı razı edecek işler yapmak için gayretine vesile olacağı için çok mühimdi.

Okullarda fen ilimleri öğretilirken Allah yok sayılarak anlatıldığı için gençler felsefe ve tabiat bataklığına saplanıyorlar. Halbuki bu ilimler kendine has lisanlarıyla Allah'ı anlatıyorlar. Mesela tıp ilmi Şâfi ismini anlatırken doğru hastaya en uygun tedavinin yapılması Hakîm, hastalara merhametle yaklaşılması Rahim ismine işaret ediyor. Tüm ilimler için bu geçerli.

O ilimleri Allah'ın adıyla okuyamayanlar küçücük bir menfaat için her kötülüğü yapabilecek hale gelebiliyorlar. Çocuklarımıza yabancı dil öğretmek için onca para harcıyor, türlü fedâkârlıklarla yurt dışına gönderiyoruz fakat bize Âdem babamızdan miras kalan, yazılımımızda mevcut olan, yabancılaştığımız Esma dilini ne okuyabiliyor, ne de okutabiliyoruz.

Bir ilmin kemâli, hakikati, zirvesi ondaki esmayı bulmakla elde edilebilir.Bu Allah'ın adıyla okuma meselesi hem mânen hem de maddi olarak terakki etmemizi sağlayacaktı, maalesef yapamadık. Allah'sız okuma sorun olduğu gibi Kur'an'ı anlamadan yüzeysel okuma da bizim için büyük bir sorun teşkil ediyor. Kur'an'da peygamberlerin kıssaları ve mucizeleri anlatılırken en doğru şekilde Esma okumaları da öğretilerek bir takım teknolojik buluşların önü açılmış, bize örnek teşkil etmiştir.

Meselâ Süleyman Peygamber'in (as) rüzgârlar vasıtasıyla uzun mesafeleri kat etmesi havacılık alanında yapılmış ve yapılacak buluşların, Belkıs'ın tahtını getirterek eşyanın naklinin mümkün olabileceğini, Yusuf Peygamber'in (as) ilk saati yapması bu alandaki çalışmaların, Musa Peygamber'in (as) asâsını taşa vurarak on iki pınar çıkartması sondaj ile ilgili yapılmış ve yapılacak buluşların, Davut Peygamber'in (as) demiri yumuşatması ve bakırı eritmesi sanayi alanında yapılmış ve yapılacak çalışmaların önünü açması ve çok sayıda örnekler peygamberlerin mucizeleri ve yaptıkları meslekler, fen ve sanattaki tüm terakkiyat "Allah Âdem'e bütün isimleri öğretti" âyetine yani varisi olduğumuz Âdem babamıza dayanıyor.