Sâyebân-ı Asr

Vakit vakt-i Asr içinde bir asr vakti. Kıyamete bir vakitten az bir süre kala, zaman "Asra yemin olsun ki, insan ziyandadır" âyetini okuyor.

Ziyandadır insan, zira en çok ziyan ettiği de kendisine verilen en kıymetli şey olan ömür sermayesi. Bir buz parçası gibi eriyor sür'atle gidiyor, mâni olamıyorsun. Alınan her nefes ömürden bir parça alıp götürüyor. Bu kıymetli sermaye, küçük bir çocuğun mücevherlerini renkli bilyelerle değiştirmesi gibi oyun ve oyalanma ile hebâ ediliyor.

Yüce Rabb'imiz Asr Sûresi'nde "Asra yemin olsun ki, insan ziyandadır. Bundan ancak iman edenler, salih amel işleyenler ve birbirlerine Hakk'ı ve sabrı tavsiye edenler müstesna" buyurarak Allah için kullanılmayan ömrün insanı hüsrana uğratacağını ve bu hasarete mâni olmanın da formüllerini vererek seri-üs seyr olan bu zamanın insanına hikmetli bir şekilde öğretiyor ki, insanın en büyük vazifesi imanını kurtarmak ve başkalarının da imanının kurtulmasına vesile olmaktır.

Kalbini iman nuruyla dolduran insan salih amellerle bu imanını kavileştirdiğinde ,etrafını da Hakkı ve sabrı tavsiye ederek nurlandıracak. Aczini ve fakrını idrak ederek kulluğunu yapacak, aynı zamanda şefkat ve tefekkürüyle gittiği her yere bir yağmur gibi rahmet götürüp çiçeklendirecektir. İmam Şâfii (ra) başka hiçbir sûre inmeseydi bu Asr Sûresi bize yeterdi. Bu, Kur'an'ın bütün ilimlerini içeriyor" buyuruyor.

Sahabe Efendilerimiz de âdeta vasiyetleşir gibi her karşılaştıklarında bu sûreyi okur, birbirlerine Selâm vermeden de ayrılmazlardı. Nasibine bu asırda yaşamak düşen zamane insanı Asr Sûresi'nin mânâsını yaşamaya ve bu dehşetli zamanda onun gölgesine sığınmaya ne kadar da muhtaç.

Bütün menfi cümleler yan yana getirildiğinde ancak tavsif edilebilebilecek bu zamanda, salihlerle beraber olabileceğimiz sığınabileceğimiz bir Gâr-ı Hira, bir Sefine-i Nuh bularak ancak kurtulabiliriz. Işığın kıymeti karanlıkta anlaşılabildiği gibi imanımız ve yaptığımız küçücük ameller nura dönüşerek büyük kıymet kazanacak ve etrafı ışıklandıracaktır.