Cenabı Hakk'ın rahmeti gibi muhabbeti de kâinatı kuşatmış. Muhabbetine en lâyık olan cemal ve kemalinin şuaları olan, esmasını en güzel yansıtan, masnuat ve mahlukâtının içinde en güzeli Resul-i Ekrem aleyhissalatu vesselam'dır.
Hz Âdem'den bu zamana kadar O'nun gibi bir Zât dünyaya gelmemiş ve kıyamete kadar da gelmeyecektir. Allah'ı sevdiğini iddia eden birinin Habibullah'ı sevmesi ve O'nun sünnetine ittiba ederek o muhabbetini ispat etmesi gerekir, zira sevgi ispat ister ve Allah'ın en sevdiği yani Habibullah olan Zât, Peygamber Efendimiz'dir ve kullarının da O en çok sevdiği Zâta benzemesini ister.
Allah'ı sevdiğini söylediği halde hadisleri kendi akıllarınca beğenmeyen, inkâr edenlerin bu söylemi kuru bir iddiadan başka bir şey değildir. Akıllarına ve ilimlerine güvenen bazı zevât, kıyamet alâmetleri, âhir zaman ve bazı amellerin sevapları ile alâkalı veya müteşabih olan hadisleri anlayamadıkları, akıllarına sığdıramadıkları için zayıf, mevzu olarak nitelendirmişler ve bazıları imanları zayıf ve enaniyetleri kuvvetli oldukları için inkâr etmişler.
Günümüzde de bunların sayıları bir hayli fazla olduğu için arkalarından milyonları sürükleyip büyük hadis râvilerini yalanlayıp müminleri şüpheye düşürerek Peygamberimiz'den(sav) uzaklaştırmışlar. Nitekim Bediüzzaman Hazretleri hadisleri anlamaya çalışırken ihtiyatlı olmaya davet ediyor ve bunu şu şekilde ifade ediyor: "Aklın hilaf-ı hakikat gördüğü bir hadîsin inkârına kalkışma! 'Ya bir tefsiri ya bir tevili ya bir tabiri vardır' de, ilişme!"
Bu ikaz dikkate alınmalı, hemen inkâr yoluna gidilmemeli, güvenilir eserlerden, işin ehli olanlardan doğrusu öğrenilmelidir. Doğruyu yanlıştan ayırabilmek için Fahr-i Âlem Efendimiz'i (sav) iyi tanımak gerekiyor.
Zira ancak tanıdıkça bu kadar kıyl ü kâl arasından O Habib-i Kibriyâ'nın vahy-i ilâhiye dayanan birer hikmet tanesi olan sözleri seçilip anlaşılabilir.Tanıdıkça o güzeller güzeli sevilir.Tanıdıkça muhabbetullaha erilir. Bütün kâinat O'nu tanıyor. Kamer, Efendimiz'in bir parmağıyla, O'na olan iştiyâkından ikiye ayrılmış.