Allah için ve O'nun rızası doğrultusunda yapılan her şey güzeldir. Bazı terkler, göçler ve ayrılıklar acı verse de fütuhata gebedir.

Kulun üzerine rahmet inmesine vesile olur ve çok büyük hayırlara kapılar açar. Kim Allah rızası için bir şeyi terk ederse Allah onun yerine daha iyisini, daha güzelini verecektir. Peygamberimiz (sav) ve mü'minler, müşrikler tarafından büyük sıkıntılara maruz kaldılar.

Hicret emri geldiği zaman vatanından ayrılmak O'na zor gelse de Cenab-Hak, habibini: "Elbette, o Kur'an'ın tebliğini üzerine farz kılan Allah, seni yine döneceğin yere (Mekke'ye) döndürecektir!" diyerek teselli etmiştir.

Bu hicret kısa bir süre sonra Mekke'nin fethedilmesine ve insanların kalplerinin İslam'a açılmasına zemin hazırlamış büyük bir hadise ve bir dönüm noktasıdır. Hicret, Allah yolunda, Allah için her şeyini geride bırakmaktır. İman ettikleri için müşrikler tarafından eziyet gören, canını dahi feda edecek kadar Allah'ı seven hakiki mü'minler O'nun rızasını kazandıkları gibi kendilerine müjdeler verilerek Rablerinin iltifatına mazhar olmuşlardır.

Allah, onların kötülüklerini örteceğini, vatanlarından ayrılmalarından duydukları üzüntüye mukabil asıl yurtları olan cenneti mü'minlere hazırlayacağını vaad etmiştir. Ne mutlu o muhacirlere! Rabb'imiz, Kur'an-ı Kerim'de pisliklerden hicret etmemizi emrediyor.

Bizi, Allah'tan, Efendimiz'den (sav) nefis ve şeytanın telkinleriyle uzaklaştıran şirk, günahlar, kötü ahlâk, kötü ortam ve yanlış arkadaşlardan güzel bir ayrılışla Allah'a ve Peygamber'ine (sav) hicret etmek çok ehemmiyetli bir vazifedir.

Hicret, Mekke'nin fethine kadar Peygamber Efendimiz'in (sav) teşvik ettiği en hayırlı amel idi. Fetihten sonra ise Allah'ın sevmediği işleri, kötülükleri terk etmek hakiki hicret olarak bildirildi. Muharrem ayına girdiğimiz şu günlerde bunu Efendimiz'in (sav) hicretin başlangıç emri olarak kabul edip hayatımızda Allah'ın rızasına muvafık yaşayacağımız yeni bir sayfa açmak, bir yılın muhasebesini yapıp hatalarımızı, kusurlarımızı düzeltmeye çalışıp bizi Allah'tan uzaklaştıran tüm hastalıklarımızı tedavi ederek kalan ömrümüzü geçen ömrümüzden daha hayırlı bir duruma getirmek bizim için güzel bir hicret olacak ve hakiki vatanımız cennete dönmemizi sağlayacaktır.