Aile Yılı

2025 yılı, "Âile Yılı" ilan edilmiş. Geç kalınmış olsa da,"Zararın neresinden dönülürse kârdır" kaidesince toplum olarak toparlanmamıza ve kendimize gelmemize belki bir şekilde vesile olur. Avrupa'dan ithal ettiğimiz kadın ve erkeğin fıtratına uygun olmayan ideolojilerin aile ve toplumumuza ne kadar zarar verdiği yıllar içinde anlaşılmış olması gerekiyor. Bu ideolojiler kısa süre içinde yararlı gibi gözükse de, kadın ve erkeğin rollerinin değişmesine, böylelikle büyük tahribata ve yıkımlara sebebiyet vermiştir. Kadın ve erkeğin rollerini bizi yaratan, dolayısıyla en iyi bilen Hâlıkımız, Alîm olan Allah Kur'an-ı Kerim'de belirlemiştir.

Yüce kitabımıza göre ailede erkek kavvamdır yani evi, aileyi idare eden ,ayakta tutma sorumluluğunu üzerine alan maddi manevi ihtiyaçlarını giderendir. Günümüzde bu kabul edilmediği gibi erkek silik bir tip haline getirilmiş, yalnızca eve çalışıp para getiren, söz hakkı olmayan bir varlığa dönüştürülmüştür. Kur'an'a göre kadın ise evin düzeninden, çocuklarından, kocasının malından, namusundan sorumludur ve kocasına itaat etmekle yükümlüdür.

Bu kavvamlık ve itaat vazifeleri ailenin bir kölelik müessesesi olması için değil, bilâkis saadeti içindir. "Kadının itaati korkudan değil,saygı ve muhabbetten doğan bir bağlılık ve kabul, haklı talebi yerine getirmek" mânâsındadır. Ayrıca Allah ve Resulü ne (sav) isyan edene itaat etme zorunluluğu elbette yoktur. Kur'an şûra'yı esas tutarak ailenin saadetinin tesisi ve devamının sağlanmasını istemiş, idareci olan erkeğin kadına baskı uygulayarak zorbalık yapmasına müsaade etmemiş dolayısıyla iki taraf için de zulmü engellemiştir.

Bir ailenin saadeti karşılıklı güven ve muhabbet üzerine devam eder. O aile içinde Allah hükmetmezse, âhirete iman tesis edilmezse bir takım hazlar giderildikten belli süre sonra o aile yıkılmaya mahkum olacaktır.

Sağlıksız ve sorunlu ebeveyn içinde düzgün yetişmeyen evlatlar da kendilerine ve topluma zarar vererek nesillerin bozulmasına sebebiyet verecektir. Günümüz kadınının dini haline gelmiş feminizm, evin emniyetinden ve düzeninden sorumlu olan kadınları bir takım özgürlük yalanlarıyla modern Amazonlar haline dönüştürüp evin dışına atmıştır. Firavun'un erkek çocuklarını öldürüp kadınları hayatta bırakarak sefahatte kullandığı gibi cinsiyetsizlik gibi fıtrata muhalif mefhumlar geliştirilerek nesiller yok edilmiş; aile, evlilik, annelik, çocuk doğurmak, namus gibi kavramlar ayıplanacak duruma gelmiş ve kürtaj meşrulaştırılıp yaygınlaştırılmıştır.