Geçen günlerde bir mekanda arkadaşlar ile sinema üzerine konuşuyorduk. Masamıza utangaç tavırlı on altı, on yedi yaşlarında bir genç yaklaştı. Kendisini tanıttı ve ileride film yönetmeni olmak istediğini söyledi. Konuşmalarımıza kulak misafiri olduğunu, bahsettiğimiz Fellini, Kubrick, Coppola, Kubrick, Hitchcock gibi yönetmen isimlerinden yola çıka
İsveçli yönetmen Roy Andersson'un sinema dili çok farklıdır. Bir başka yönetmenle mukayese edemeyiz, tam anlamıyla nevi şahsına münhasırdır. Anlatımında anlam bütünlüğünü, kısa skeçler tarzı, teatral bir dille insan hallerini anlattığı sekansları, kafamızda birleştirdiğimizde yakalayabiliriz. Esas şaşırtıcı yönü, emsali olmayan görselliğindedir. Mi
Judy Yönetmen: Rupert Gold Oyuncular: Renee Zellweger, Finn Wittrock, Jessie BuckleyHollywood, parlak yaşamlar kenti olduğu kadar arkasındaki karanlığın da kentidir. Bu gerçeği, en güzel Hollywood'un kendine baktığı filmler yansıttı. Stüdyo sisteminin kazanç kapısı, yıldızları yaratma ve yok etme süreçleri acımasızlık üzerine kuruludur. Gloria Swan
Klasik Watchmen çizgi romanı, gerçek dünya olaylarına kostümlü kahramanlar aracılığıyla metaforik göndermeler yapan, emsalsiz bir eserdir. Alt metin okumaları, 80'lerin sosyopolitik değişimlerini temel alır. Nükleer savaş paranoyası, Amerikan emperyalizmi, Nixon döneminin düzenbazlıkları; yaratıcısı Alan Moore'un kahramanlarının, sistem karşıtlığı
Netflix, uzun süredir beklettiği 'The Irishman' filmini gösterime soktu. Martin Scorsese'in yönettiği Robert De Niro, Joe Pesci, Al Pacino, Harvey Keitel gibi efsane oyuncuları bir araya getiren, 209 dakikalık bir dönem filmi. Scorsese, başyapıtları 'Sıkı Dostlar', 'Casino' zamanlarına geri dönüş yapmış. Ellili yılların başlarından başlayarak doksa
© 2016