Sevgili okurlarım, burada ısrarla üzerinde durduğum ve sık sık gündeme getirdiğim bir konu var.
Fırsat buldukça yazıyorum, bazı sorular soruyorum.
Türk Milleti olarak acaba kafayı mı yedik
Çıldırma aşamasına mı geldik
Galiba biraz öyle.
Neresinden bakarsanız bakın biz eskiden böyle değildik. Her şeyden önce insanlar birbirlerine karşı saygı duyardı.
Mafya bozuntusu sokak çeteleri türememişti.
Geçmiş yıllardan çok iyi anımsıyorum...
Necdet Elmas isimli biri Türkiye'de ilk banka soygununu 1960'lı yıllarda gerçekleştirmişti.
Elinde bir silahla İstanbul'da Buğday Bankası şubesine dalmış ve paraları elindeki torbaya doldurup tüymüştü.
Kamuoyu haftalarca bu soygunla uğraştı.
O zaman televizyon yoktu.
Türk polisi bu gibi konularda deneyime sahip değildi.
Gazeteler işin üzerine gidiyordu ama gelin görün ki Necdet Elmas ortalıkta yoktu, bulunması mümkün olmuyordu.
Adına 'gangster' denilen Necdet Elmas eninde sonunda yakalanıp tutuklandığında millet rahat bir nefes almıştı.
O yıllardan bu yana memlekette çok şeyler değişti!..
Belki yüzlerce banka soygunu oldu ama bu kez soygunların tanımı değişmişti.
Silahlı soygunlar artık tek sütunluk haber olmaya başladı.
Günümüzde soygunlar artık silahla değil çok daha değişik yöntemlerle yapılıyor...
Özellikle de iktidar desteğini arkasına alan şahıslar, şirketler ve holdingler tarafından...
Geçmiş yıllarda yolsuzluk yok muydu
Elbette vardı ama bugünkülerin yanında solda sıfır kalırdı.
Yıllar içerisinde çok önemli bir gelişme daha oldu...
Türkiye'de yüzsüzlerin sayısı anormal rakamlara ulaştı.
Vergi yüzsüzleri, gücünü bugün olduğu gibi iktidarlardan alan mafya özentileri...
Devleti silahsız soyan ekipler!
Üstelik zihniyetler 180 derece değişti.
Dün çok ayıp sayılan davranışlar bugün normal karşılanır oldu.
Maliye Bakanlığı birkaç gün önce bu yılın vergi rekortmenlerini açıkladı.
Tablolarda çok ilginç Türkiye gerçeklerine yer verilmişti.
Bu tablolara iki açıdan bakmak gerek:
Kişisel vergi rekortmenleri ile kurumlar vergisi rekortmenleri.
Kişisel vergide ilk 100 arasına giren 73 rekortmen isminin açıklanmasını istemiyordu.
Aslında ortada gurur duyulması gereken bir durum vardı. Ama gelin görün ki ilk 100 arasında yer alıp en yüksek vergiyi ödeyecek olan 73 mükellef isminin gizli tutulmasını istiyordu!..
Neden, niçin
Akla bazı sorular geliyor.
-Bunlar kara para mı akladı
-Karaborsa mı yaptı
-Çok daha fazla olan gerçek gelirlerini mi gizlediler Ona rağmen mi rekortmen listesinde yer buldular