Ve sonunda beraat ettik!

Sevgili okurlarım, bundan tambeş yılönce gazetede odamın duvarına yapıştırdığım ve düne kadar orada asılı duran bir mahkeme çağrısı vardı.

'Terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek'iddiasıyla hakkımızda açılan davanın ilk duruşmasının çağrısıydı.

Dava konusunda hangi terör örgütünün adı geçiyordu

FETÖ!

Demek ki biz bunca yıl sonraFETÖ'cüolmuştuk ve bu nedenle, hem deAğır Ceza'da yargılanacaktık!

Peki hangi yazılarım nedeniyle yargılanacaktım

Örgüt propagandası suçunu hangi yazılarımda işlemiştim

Dava dilekçesinde yer alan iddialar doğrultusunda adı geçen yazılarımı defalarca okudum.

En ufak bir suç bile olmadığı belliydi.

Yolsuzluk olaylarını, özellikle de 17-25 Aralık hırsızlıklarını yazmıştım.

Amaç bizim gazeteye de korku salıp susturmaktı, sindirmekti.

Bu amaçla açılan çok sayıda davalardan biriydi.

Yargılanan arkadaşlarımız arasında o zamanki genel yayın yönetmenimizMetin Yılmaz, Necati Doğru, Gökmen Ulu, Mustafa Çetingibi isimler vardı.

Ne ilginçtir, bizi yargılayan mahkeme37. Ağır Cezaidi.

Başkanı Akın Gürlek isimli genç bir hakim.

Özgür Özel ondan şimdi "İktidarın seyyar giyotini" diye söz ediyor.

Güzel bir tanımlama...

Nedeni belli...

Zira bütün siyasi davalar, kritik davalar onun mahkemesine düşüyor ve herkesin biletini o şahıs kesiyordu.

Akın Gürlekismi o günlerde bu kadar bilinmiyordu ama sonra çok ünlü oldu!

Bizi de yargıladı ve cezamızı kesti.

Benim payıma düşen 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası oldu.

Diğer arkadaşlar da ortalama o kadar aldı.

AKP'nin doğrultusunda çok iyiçalışan(!), Anayasa Mahkemesi kararlarını bile takmayan Akın Gürlek sonraki yıllarda meslek yaşamında büyük başarılara imza attı.

Önce Adalet Bakanlığında Bakan Yardımcısı yapıldı.

Şu anda ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı.

Evet, 2019 yılında başlayan yargılama sürecimiz aradan yaklaşıkbeş yılgeçtikten sonra dün sonuçlandı.

Hep birlikte beraat ettik.

Ancak bu olayda ilginç bir duruma daha tanık olduk.

Mahkeme kararının bozulması için Yargıtay'a başvuruda bulunmuştuk. Kurallar gereği, dosya önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleniyor.

Başsavcılık inceledi ve kararını verdi:

"Verilen mahkûmiyet kararı hukuka ve yasalara uygun değildir ve esastan iptali gerekir."