Sahnede Devlet Bey var!
Sevgili okurlarım, Türkiye gerilmiş durumda. Bir şeyler oluyor da aslında neler olduğunu hiç kimse bilemiyor.
Milyonlarca insanımız şaşkınlık yaşıyor.
Olanı biteni akıllar almıyor.
Bu işin en basit ölçüsü şu:
Sokakta mutlu insan görebiliyor muyuz
Ne yazık ki hayır. Küçük bir azınlık dışında herkes ne yapacağını, derdini kime anlatması gerektiğini bilemez durumda.
Bir sabah kalktığınızda belediye başkanlarının görevden alındığını görüyorsunuz.
Ama hiçbiri için mahkeme kararı yok.
Başkanlar şudur veya budur, kafadan ve keyfi kararlarla görevden alınır mı
Bunlar o makamlara halk tarafından seçilerek getirilmişti. Eğer suçları varsa açıklanır, toplum yasal gerekçelerini öğrenir.
Suçları var mı, hiç kimsenin bir şey bildiği yok. Oysa birkaç ay öncesine baktığımızda bu başkanların her biri Yüksek Seçim Kurulu'nun onayı ile seçim listelerinde yer almıştı.
Bunlar seçildikten sonra suç işlemişse gerekeni yapar ve görevden alırsın ama bu konuda halka en ufak bir bilgi vermeye bile tenezzül edilmiyor ki...
Şimdi bu sürecin baş aktörü olarak karşımızda Devlet Bahçeli var.
Tayyipgiller iktidarının sözcülüğünü o yapıyor.
Apo'nun İmralı'dan çıkarılıp Meclis kürsüsüne getirilmesini isteyen de Bahçeli...
Dikkat ediniz, her konuda konuşan, her konuda karşımıza çıkan Recep Bey bu konularda derin bir sessizliğe gömülmüş durumda.
Süreci bizzat Bahçeli yönetiyor!..
Bunu yaparken acaba kendi kendine birkaç saniye olsun düşünüyor mu "Ben kime hizmet ediyorum" diye.
Devlette hiçbir sıfatı yok.
Bütün gücünü AKP iktidarına kayıtsız şartsız hizmet vermekten alıyor.
Apo İmralı'dan çıkarılıp Meclis'e getirilsinmiş!
Bu istemini dün ikinci kez yineledi.
Bunları biz söylemiş olsak şimdiye kadar hakkımızda birkaç soruşturma açılır ve büyük olasılıkla tutuklanırdık.
Devlet Bahçeli bu sözleri söylerken, Apo'ya bu açıdan yaklaşırken bir şeyi unutmuş görünüyor:
Recep Tayyip'in geçmişte Apo'ya yaptırdığı kıyakları...
İki kıyaktan dünkü yazımda söz etmiştim.
-PKK ile Norveç'in başkenti Oslo'da yapılan pazarlık görüşmeleri.
O görüşmelere İngiliz ve İsveçli gözlemciler de çağrılmış ve önemli sırlarımızı öğrenme fırsatını bulmuşlardı.
Pazarlık görüşmelerinde tutanak bile tutulmuş ve tutanaklar bir süre sonra PKK tarafından dünya medyasına sızdırılmıştı.
Bütün bunlar olurken acaba Devlet Bey neredeydi
Devletin bir terör örgütüyle pazarlık masasına oturmuş olmasına karşı çıkmış mıydı
Biz unutmuş olabiliriz, lütfen şimdi kendisi açıklasın da öğrenmiş olalım.