Okumayınca yapamıyor

Sevgili okurlarım, bizim Recep Tayyip'in çok önemli bazı özellikleri var. Bunlardan biri de bence "Dünyanın en çok okuyan" adamı olması!

Okudukça okuyor ama yanlış anlamayın, okudukları kitap falan değil. Ya ne

Başkaları tarafından yazılan ve eline verilen yazılı metinleri kürsülerde okumak... Bu konuda gerçekten onun üzerine kimse yok ve olamaz.

Her fırsatta her kürsüde konuşuyor ama işin aslı öyle değil. Danışmanları tarafından kaleme alınan yazılı metinler hemen ardından onun çıkacağı kürsüde hazır bekletilen bir elektronik aygıta yükleniyor.

Yapacağı konuşma, söyleyeceği sözler böylece önünden akmaya başlıyor ve Recep Tayyip okudukça okuyor. O sırada bir aksilik olsa, örneğin elektrik kesilse veya başka bir terslik çıksa vaziyet çok kötü!

★★★

Her konuda iddialı olan bu beyefendinin bir özelliği daha var. Sözlü konuşma yapamıyor. Çok kısa konuşuyor ve genelde, o kısa konuşma sırasında bile gaflar yapıyor.

Geçen gün gazetecilere son olaylardan söz ederken "Türkiye bir yargı ülkesidir, yargı ne derse ona uyarız" dedi.

Yargı ülkesi!

Böyle bir deyimi ilk kez onun ağzından duyduk. Böyle bir kavram sadece Türkiye'de değil dünyada da yok. Belki Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu söylemek istiyordu ama dedim ya, önünde yazılı metin olmayınca şaşırıyor ve hemen gaf yapıyor.

Bazen kafamda Recep Tayyip'i bu açıdan Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu gibi rakipleriyle kıyaslamaya çalışıyorum.

Karşıtları kürsülerde veya başka alanlarda kağıttan okumadan tıkır tıkır konuşurken bizim Recep Tayyip bu açıdan da onların çok gerisinde kalıyor. Üzülüyorum!

Ya dayak yemedin...

Sevgili okurlarım, memlekette gün geçmiyor ki iktidar kesimi karşımıza çeşitli parlak vaatlerle çıkmasın. Bunlar inanılır gibi değil.

Çok ama çok parlak!.

Bilgi ve algı düzeyi biraz yetersiz kalan her vatandaş bunlara kolayca kanabilir. Bunun birinci amacı oyları AKP'ye devşirmektir!

Yutan yutar, yutmayan direnir.

Şimdi sergilenen bu yeni iktidar oyunundan söz edeyim...

Bu işin kampanyası başladı, reklam ve tanıtım furyası yandaş medyada olanca hızıyla sürüp gidiyor.

Bunlar bir kalemde 500 bin konut yapacak (mış)!

★★★

Yeniçeri ağası günün birinde çekmiş bizim Hoca'yı şeriat mahkemesine, sorguluyor. Sonunda kararını açıklıyor.

"500 sopa vurulmasına..."

Hoca bunu duyunca feleğini şaşırıyor. Öyle ya, tabanlarına 500 kez sopayla vurulursa mahvolacak. Son bir şey söylüyor:

"Ağam bu nasıl iş, sen ya hiç dayak yemedin ya da sayı bilmiyorsun!"

★★★

Evet, bizi yönetenler şimdi 81 ilimizde 500 bin konut inşa etmekten dem vuruyorlar. Acaba onlar da bizim yeniçeri ağası gibi sayı mı bilmiyorlar.

Elbette çok daha iyisini biliyorlar ama amaç vatandaşı kafakola alıp para toplamak. Büyük bir gelir kaynağı elde etmenin hesabını yapıyorlar ve o yüzden gözlerini bir kez daha fakir fukara insanlarımızın cebine diktiler..