Sevgili okurlarım, Recep Tayyip şimdi ABD gezisinde. Adına Trump denilen şımarık tipin yarın kendisini Beyaz Saray'da kabul etmesini heyecanla bekliyor... Ve bizim iktidar yandaşları bu kabulü dört gözle bekliyor.
Toplantının gündemi belli! Trump bizimkine uçaklar başta olmak üzere milyarlarca dolarlık satış yapacak, ayrıca Türkiye'den bazı çok değerli maden alanlarımızla birlikte ABD mallarına gümrük indirimi yapılmasını isteyecek.
Kısacası Trump bu görüşmeyi babasının hayrına yapmıyor, 'para kazanmayı' umut ediyor ve kazanacak. Uçak satışlarında yer alacak milyarlık vurgunların komisyoncusu ise oğlu Trump Junior olacak. Dolayısıyla bizim iktidar yandaşlarının heyecanı boşuna!. ABD başkanları ortalama üç dört günde bir başka ülkelerin cumhurbaşkanlarını ve başbakanlarını kabul edip isteklerini sıralar, vermeyi değil almayı ve karşı tarafı sömürmeyi amaçlar.
Dostluk görüntüleri falan palavradır.
Bizim iktidar kesimi bunları bilmez mi ok iyi bilirler ama basit bir kabul işinden bile kendilerine siyasi propaganda açısından mama elde etmeye çalışırlar.
★★★
Bugün size Trump tarafından Recep Tayyip'e doğrudan yazılmış olan bir mektubu yeniden iletiyorum. Mektubun tarihi 9 Ekim 2019.
Rastlantıya bakın ki Türk ordusu tam da o gün Suriye'deki PKK (diğer adı SDG olan) güçlerine karşı Barış Pınarı Harekatı'nı başlatmıştı. Karşımızda adı General Mazlum Kobani olan bir terörist vardı.
Trump'ın bu inanılmaz küstah, saygısız ve terbiyesiz mektubu tam bir rezaletti, 'Ekselansları Recep Tayyip Erdoğan' diye başlıyor ve özetle şöyle devam ediyordu:
"İyi bir anlaşmaya varalım! Siz binlerce kişinin ölümünden sorumlu tutulmak istemezsiniz ve ben de Türk ekonomisini tahrip etmekten sorumlu olmak istemem. Ve bunu yaparım. Size bunun bir örneğini rahip Brunson olayında yaşatmıştım...
Bazı sorunlarınızın çözümü için çok uğraştım. Dünyayı yüzüstü bırakmayın... General Mazlum size bazı ödünler vermeye razı.
Eğer bu işi doğru ve insancıl bir biçimde yaparsanız tarih sizi iyi yazar. Eğer iyi şeyler olmazsa sizi sonsuza kadar şeytan olarak görürler.
Sert adamı oynamayın.
Aptallık etmeyin.
Sizi daha sonra arayacağım."
★★★
Trump'ın Recep Tayyip'e gönderdiği bu akıl almaz mektup, hemen aynı gün Beyaz Saray tarafından medyaya servis edildi ve Türkiye dahil pek çok ülkede yayınlandı.
Peki bu durumda bizimkiler ne yaptı
Tepki koydular mı, ses verdiler mi
Hayır, tam tersine büyük bir sessizliğe gömüldüler çünkü karşılarında bir 'dünya devi' vardı!
Onu karşılarına almak işlerine gelmezdi.
Her konuda herkese posta koyanlar, bu hakaretlerle dolu mektup konusunda değil ABD'ye sert bir yanıt vermek, ağızlarını bile açamadılar!
Bu kez Trump onlara posta koymuş ve susturmuştu.
★★★
Mektupta bir de isim geçiyordu:
Rahip Brunson.
Kimdir o, neyin nesidir Bu konuyu burada defalarca yazdım ama şimdi bir kez daha kısaca anımsatayım.
İzmir'de yaşayan ve ABD vatandaşı olan bu Hristiyan rahip günün birinde gözaltına alındı ve yargılandı. Hakkındaki iddia, FETÖ terör örgütüne destek vermek, casusluk yapmaktı.