Korku dağları bürüyünce
Sevgili okurlarım, şu anda Türkiye siyasetinde yer alan ve en çok korkan kim diye soracak olursanız yanıtı bellidir.
AKP'nin yüksek kesimi.
Bu büyük korkunun nedeni belli.
İktidarın ellerinden kaçıp gidecek olması...
Böyle bir durum gerçekleştiği takdirde başlarına geleceği hepimizden daha iyi biliyorlar.
Hesap sorulacak ama bugün olduğu gibi rastgele, saçma sapan nedenlerle değil.
Aslında bu süreci öyle enine boyuna bilmeye de gerek yok.
Kamuoyunda ismi her gün defalarca geçen bazı üst düzey siyasetçilerin servetindeki inanılmaz artışları sokaktaki vatandaş dahil herkes biliyor ama üzerine gidilmesi mümkün olmuyor.
Türkiye'nin yönetimine 23 yıl önce geçtiler. İlk yıllarda dünya konjonktürü uygundu ve şansları yaver gitti. Üstelik sıradan vatandaş bunların içyüzünü bilmiyordu.
İşe başlayınca ilk olarak bir tek konuya ağırlık verdiler.
Din ticareti ve din sömürüsü.
Bu mekanizmanın tutacağını biliyorlardı ve yanılmadılar!..
İkinci aşama devletin ele geçirilmesi oldu. Diyanet ve Kızılay dahil bütün kurumlara çöktüler. Kendi vakıflarını, sözüm ona hayır derneklerini kurup o yolla vurgun vurdular.
Türk ordusunu, polisi ve daha da önemlisi, yargıyı kendi emir komuta zincirlerine bağladılar.
Hak, hukuk, adalet en çok nefret ettikleri kavramlara dönüştü.
Sonra sıra geldi yolsuzluklara. Memleketin bu yolla soyulmasına yol verdiler. Devletin ve milletin parasını kendi yandaşlarına hortumlamaktan hiç utanmadılar.
Esnafı, çiftçiyi, işçiyi, iş alemini ve başta emekliler olmak üzere çalışmayan kesimleri paspas gibi çiğnediler. Yükselen tepkileri görmezden geldiler.
Bugün memleketi sürükledikleri şu içler acısı duruma adım adım böyle gelindi.
Adına fikir ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü denilen kavramlar onlar için hiçbir zaman olmadı.
Dayandıkları iki husus vardı:
Baskı, yasaklar ve yolsuzluklar.
Ekonomi de çuvallamaya başlayınca bu kez zamlara sarıldılar.
Bütün bunlar olurken siyasi yenilgilere uğramak bile onları bu yollardan döndürmedi.
31 Mart seçimlerinde başta İstanbul olmak üzere çok sayıda belediye ellerinden çıktı. Millet yavaş yavaş 'dur' demeye başlamıştı ama anlamak istemediler.
Ders almadılar çünkü büyüklük kompleksine kapılmışlardı.
Nasıl olsa ellerinde bir 'dünya liderimiz (!)' vardı. Ancak gelinen bu aşamada dünya lideri de işe yaramaz oldu.
Türk Milletini sonsuza kadar böyle yöneteceklerini zannettiler ama olmadı!
Bugün itibariyle gelinen noktanın temelinde bunlar yatıyor.
Kinleri doruk noktasında, yüksek! Kendilerinden olmayan bütün kesimlerden nefret ediyorlar, intikam aldıklarını zannediyorlar.
Topluma baskı uyguladılar, korku salmaya kalkıştılar.
Bu oyun da ters tepti.