Kanal İstanbul yine hortluyor

Sevgili okurlarım, belki siz de yaşamışsınızdır... Başınıza durup dururken bir bela açılır ve siz bütün gücünüzü bu belayı def etmek için kullanırsınız.

Bir süre sonra uğraşlarınızın sonucunu alırsanız "Oh be, kurtuldum" dersiniz.

Ama aradan bir süre geçer ve birileri sizi yeniden aynı bela ile uğraştırmaya başlar.

Adına Kanal İstanbul denilen nesne, Türk Milleti için işte böyle bir beladır.

Bir süredir gündemden düşmüştü ve hep birlikte seviniyorduk...

Tayyipgiller başımıza musallat edilmek istenen bu belayı artık galiba unuttu diyorduk.

Meğer unutulmamış!..

Nasıl unutulsun ki, bu işin içinde yüz milyarlarca dolarlık büyük vurgunlar var.

Karadeniz'le Marmara denizini birleştirecekler, Süveyş Kanalı gibi büyük bir kanal açacaklar.

Sadece bu gereksiz kanalın bedeli bile milyarlarca dolar olacak.

Ama turpun asıl büyüğü binlerce kilometrekarelik çevre inşaatlarında.

Bu işler ihaleli veya ihalesiz olarak eşe dosta, yandaşlara verilecek.

Peşkeşçilerle iş birliği yapan iş bitiriciler buradan iş kapmak için şimdiden sıraya girmiş durumda.

Yandaş şirketler, müteahhitler, beşli çeteler ve yabancı ortaklar ellerini ovuşturarak bekliyor.

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde en büyük vurgunların arazi spekülasyonu ve imar oyunlarında tezgahlandığını hepimiz biliriz.

Şimdi bu açıdan bakıldığında, gelmiş geçmiş vurgunların en büyüğü ilk sırada!...

Cumhuriyet tarihinin en büyük vurgunları Kanal İstanbul projesinde yaşanacak.

Bu pilav daha çoook su kaldıracak. Peşkeş süreci başladı bile.

Daha işin başındayız. Bekleyin görün.

Sevgili okurlarım, neresinden bakarsanız bakın, Türkiye'de her alanda rezaletler fışkırıyor...

İşte size mürekkebi bile henüz kurumamış bir anlaşmanın özeti:

Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri skandalı.

Bu sahtekarlar birkaç gün önce AB ve Kıbrıs Rum Yönetimi ile birtakım anlaşmalar imzalayıp Türkiye'yi satışa getirdiler.

İşlerine gelince Türkiye onların dostu, kardeşi, abisi, dost ülke falan filan!

Biz ise hiç utanıp sıkılmadan bunlara para hortumlarız, kendi insanlarımızın ekmek parasını bile bunlara oluk gibi pompalamaktan utanmayız.

Başımızda sorumsuz ve toplumu her konuda yalanlarla kandıran bir iktidar var...

Dikkat ediniz lütfen, bu iktidar yapmacık Türk Cumhuriyetleri ile AB arasında imzalanan ve KKTC'yi tanımayı reddeden anlaşma sonrasında ağzını açıp konuşamıyor.

Çünkü golü tam doksandan yedi ve konuşacak halleri kalmadı.

Niçin konuşmuyorlar, kimden korkuyorlar..

O rezil anlaşma için söyleyecek bir sözleri yok mu

Yani bizim başımızda vurdu mu deviren koskoca bir dünya lideri yok mu!

Bu Tayyipgiller iktidarının en önemli özeliklerinden biri içeride sürekli esip gürlemek ve korku salmak, dışarıda ise işine gelmeyen konularda ise suspus olup ağzını bile açamamaktır.