İmamoğlu'nun cezaevi değişir mi..

Sevgili okurlarım, şu güzel memleketin ne durumlara düşürüldüğünü hep birlikte izliyoruz.

İstanbul'daki holding patronu da izliyor, Yozgat'taki çiftçi de.

Üniversite öğrencisi de devlet memuru da...

İş arayıp bulamayan ve evinde boş oturmak zorunda bırakılan milyonlarca işsiz vatandaşımız da bu olanları ister istemez izliyor. ...

Ve hepimiz bir gerçeği görüyoruz.

Belli bir azınlık dışında insanlar mutlu değil. Farklı konularda bile olsa herkesin ve her kesimin kendine göre ciddi yakınmaları var.

23 yıllık iktidar artık iyice yıprandı, yıprandıkça çaresiz kalmaya başladı ve baskı rejimine yöneldi.

Gözaltılar, tutuklamalar, davalar özellikle CHP'li belediyelerde birbirini izliyor.

Hak, hukuk ve adalet kavramları yok edildi.

Bu iktidar yorgunluğunu yaşayanların en başında Recep Tayyip Erdoğan geliyor.

O da yıprandı, üstelik yaşlandı.

Yıprandıkça ve yaşlandıkça baskı rejiminden medet ummaya başladı.

Toplumun sinirleri gibi onun da sinir sistemi bozuldu.

Millet olarak zor günler yaşıyoruz ve bunun üstesinden nasıl gelineceğini bilemiyoruz.

Sadece siyaset değil her alan öyle.

Bire bir içinde yaşadığımız şu son gelişmelere bakın.

Baskı rejimi, polis devleti, muhalefeti ve özellikle de CHP'yi yok etme çabaları nereye varacak, bilen var mı!

Partinin son kurultayının bile mahkeme tarafından iptal edilmesi istenirken Kemal Bey sessiz.

Memleketin binlerce önemli sorunu dağ gibi ortada dururken, CHP'li belediyeler bir numaralı hedef.

Kimlerin tutuklanıp kimlerin bırakılacağı birkaç muhbir vatandaşın insafına ve iddialarına terk edildi.

"Bana söylendiğine göre... Duyumlarıma göre... Ben görmedim ama!.."

İtirafçı olan anında tahliye ediliyor.

Tutuklama furyası geçtiğimiz mart ayında Ekrem İmamoğlu ile başladı ve listeye her gün yeni isimler ekleniyor.

Bu furyanın nereye kadar devam edeceğini bilen yok.

Benim kafamda ise bazı sorular var.

İmamoğlu'nun yatmakta olduğu Silivri Cezaevi İstanbul'un tam da içinde. Dolayısıyla gidiş gelişleri kolay ve rahat olan bir yer.

Medyadan izlediğimiz kadarıyla İmamoğlu'na her gün bir takım ziyaretçiler gelip gidiyor.

En başta Özgür Özel...

Başka siyasetçiler ve avukatlar...

Sonra aile bireyleri, gazeteciler falan...

İmamoğlu'nun mesajları her ziyaret sonrasında bu yolla kamuoyuna duyuruluyor.