Sevgili okurlarım, Türk siyasetinde şaşmaz bir gelenek vardır. Örnek vereyim...

Bir milletvekili seçimi muhalefet partisinden kazanıp Meclis'e girer. Orada bir süre kalıp iktidar partisine veryansın etmeye başlar.

Sonra biraz zaman geçer ve o milletvekili iktidar partisinin radarına takılır.

Gerekli 'piyasa araştırmaları' yapıldıktan sonra iktidar partisinin en üst düzey kademesi (günümüzde AKP) gizli tutulan kararını alır:

"Bu arkadaş verimli olabilir. Ama bazı 'sıkıntıları' olduğu anlaşılıyor. Kendisiyle yaptığımız özel görüşmelerde gördük, sıkıntıları çözülürse bize gelmeye hazır..."

Demek ki altyapı önceden hazırlanmış.

Sonra iş Recep Bey'in kararına kalır.

Meclis'te bir kelle bir kelledir, sayılar önemli değildir.

"Madem öyledir alalım onu. Ne istiyorsa verin!.."

Ve milletin vekilinin transfer işlemi bitirilir, yakasına mübarek eller tarafından AKP rozeti takılır.

Şimdi size burada çıkan 17 aralık 2021 tarihli yazımı örnek veriyorum.

Başlığı "Milletin vekili (!)"

Özetle şöyle demişim:

"Belli yerlere gelmiş insanların dün ak dediğine bugün kara demesi Türkiye'de sık görülen durumdur. Bir siyasetçinin belli konularda fikirleri değişebilir. Ama geçmişte söylediklerinden bugün 180 derece çark etmesini aklım ve mantığım kabul etmiyor...

Burada sözünü edeceğim kişi öyle sıradan biri değil, halen Meclis'te milletvekili.

İYİ Parti Antalya milletvekili, Tuba Vural Çokal. 48 yaşında göz doktoru."

Bu hanım için yazımı şöyle sürdürmüşüm:

"O zaman AKP iktidarını en sert sözlerle eleştiriyordu. Bazıları 'Vay be, yürekli kadınmış. Helal olsun' diyordu.

İYİ Parti milletvekili iken iktidarı yerden yere vuruyor, kabine toplantılarını eleştiriyor ve Meclis kürsüsünde şöyle diyordu:

"Bunlar kabine değil kabile. Ejder meyvesi yiyip 500 milyon dolarlık uçaklara biniyorlar. Ak Saray'da oturuyorlar. Yandaşları en ballı maaşları alıyor. Bakanlar artık birilerinin damadı, oğlu olanlar arasından seçiliyor.

Atatürk'ü yok sayıp hutbe okutan Diyanet'le, Cumhuriyet Bayramını Atatürk'süz kutlayan valilerle ülke yöneten sizlerin bizi yok sayması gayet doğal...

Memlekette pahalılık, yoksulluk ve işsizlik var.

'Gel artık bu özlem bitsin' dedikleri FETÖ'yü kendilerinden başka herkese yapıştırdılar.

Adınız Adalet ve Kalkınma ama hukuk, adalet her gün zedeleniyor."

Tuba Vural Çokal simli kadın milletvekili bütçe görüşmelerinde Meclis kürsüsüne bir kez daha çıkmış.

Yazımı şöyle sürdürmüştüm:

(Ama bu kez cebinde AKP milletvekili kimliğini taşıyordu.)

"Hükümetimiz sayın cumhurbaşkanımızın liderliğinde ve 2023 hedeflerimiz doğrultusunda geleceğin güçlü ve Büyük Türkiye'si için kararlı bir şekilde çalışmaktadır."

Daha önce İYİ Parti vekili olarak kabine üyeleri için 'Bunlar kabine değil kabile' demişti.

AKP milletvekili kimliği ile ise bu kez şöyle diyordu:

"Bakanlarımızın yaptığı tüm hizmetler için milletim ve ülkem adına onlara teşekkürlerimi sunuyorum!"

Biz de sana teşekkürlerimizi sunuyoruz değerli hanımefendi!

Akıl vermek haddime düşmez ama AKP, Tuba Vural Çokal gibilerin değerini iyi bilmelidir.